هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
814 حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ قَالَ : حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِي فُدَيْكٍ ، ح وحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ قَالَ : أَخْبَرَنَا ابْنُ أَبِي فُدَيْكٍ ، عَنْ الضَّحَّاكِ بْنِ عُثْمَانَ ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ المُنْكَدِرِ ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَرْبُوعٍ ، عَنْ أَبِي بَكْرٍ الصِّدِّيقِ ، أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ سُئِلَ : أَيُّ الحَجِّ أَفْضَلُ ؟ قَالَ : العَجُّ وَالثَّجُّ
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
814 حدثنا محمد بن رافع قال : حدثنا ابن أبي فديك ، ح وحدثنا إسحاق بن منصور قال : أخبرنا ابن أبي فديك ، عن الضحاك بن عثمان ، عن محمد بن المنكدر ، عن عبد الرحمن بن يربوع ، عن أبي بكر الصديق ، أن النبي صلى الله عليه وسلم سئل : أي الحج أفضل ؟ قال : العج والثج
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير، 

Abu Bakr As-Siddiq narrated that: The Messenger of Allah was asked: Which Hajj is the most virtuous? He said: That with raised voices (Al-Ajj) and the flow of blood (of the sacrifice) (Ath-Thajj).

827- Ebû Bekir (r.a.)'den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.)'e hangi hac daha değerlidir diye soruldu da buyurdular ki: "Bol bol telbiye getirilen ve çok kurban edilerek yapılan haçtır." (İbn Mâce, Menasik: 15) 828- Sehl b. Sa'd (r.a.)'den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Bir Müslüman telbiye getirdiğinde yeryüzünün her bir tarafında taş ağaç toprak ne varsa hepsi onunla birlikte telbiye getirir yani o kimseye eşlik ederek şâhidlik eder." (İbn Mâce, Menasik: 15) ® Hasan b. Muhammed ez Zaferânî ve Abdurrahman b. Esved, Ebû Amr el Basrî dediler ki: Ubeyde b. Humeyd, Umare b. Gâziyye'den, Ebû Hazim'den, Sehl b. Sa'd'den ve Peygamber (s.a.v.)'den İsmail b. Ayyaş hadisinin benzerini bize naklettiler. Tirmîzî: Bu konuda İbn Ömer ve Câbir'den de hadis rivâyet edilmiştir. Tirmîzî: Ebû Bekr hadisi garibtir. Bu hadisi sadece İbn ebî Füdeyk'in, Dahhâk b. Osman'dan yaptığı rivâyetiyle bilmekteyiz. Muhammed b. Münkedir, Abdurrahman b. Yerbu'dan hadis işitmemiştir. Muhammed b. Münkedir, Abdurrahman b. Yerbu'dan hadis işitmemiştir. Muhammed b. Münkedir, Abdurrahman b. Yerbu'un oğlu Said vasıtasyla Abdurrahman b. Yerbu'dan başka bir hadis rivâyet etmiştir. Ebû Nuaym et Tahhan, Dırar b. Surad bu hadisi İbn ebî Füdeyk'den, Dahhâk b. Osman'dan, Muhammed b. Münkedir'den Saîd b. Abdurrahman b. Yerbu'dan ve babasından Ebû Bekir'den rivâyet etmiş olup Dırar bu rivâyetinde yanılmıştır. Tirmîzî: Ahmed b. Hasen'den işitim şöyle diyordu: Ahmed b. Hanbel şöyle diyor: Her kim bu hadisin senedinde Muhammed b. Münkedir, İbn Abdurrahman b. Yerbu' ve babasından diyerek rivâyet ederse mutlaka yanılmıştır. Muhammed'den işittim şöyle diyordu: Dırar b. Sured'in, İbn ebî Füdeyk'den rivayetini ona hatırlattığımda "o yanlıştır" dedi. Bende başkalarının da İbn ebî Füdeyk'den Dırar'ın rivâyeti gibi rivâyet ettiklerini söyledim. Dedi ki: Bunlar "hiçbir şey" değildir. Doğrusu şudur ki o hadisi ibn ebî Füdeyk'den rivâyet ettiler ve senedinde Saîd b. Abdurrahman demediler. Buhârî'nin, Dırar b. Sured'i zayıf kabul ettiğini gördüm. "Ac" Telbiyeyi yüksek sesle getirmek demektir. "Sec" ise deve kesmek demektir.

شرح الحديث من تحفة الاحوذي

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،    [827] قوله ( أخبرنا بن أَبِي فُدَيْكٍ) بِضَمِّ الْفَاءِ مُصَغَّرًا هُوَ مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ بْنِ مُسْلِمِ بْنِ أَبِي فُدَيْكٍ صَدُوقٌ مِنْ صِغَارِ الثَّامِنَةِ كَذَا فِي التَّقْرِيبِ .

     قَوْلُهُ  ( أَيُّ الْحَجِّ) أَيُّ أَعْمَالِهِ أَوْ خِصَالِهِ بَعْدَ أَرْكَانِهِ ( أَفْضَلُ) أَيْ أَكْثَرُ ثَوَابًا .

     قَوْلُهُ  ( الْعَجُّ وَالثَّجُّ) بِتَشْدِيدِهِمَا وَالْأَوَّلُ رَفْعُ الصَّوْتِ بِالتَّلْبِيَةِ وَالثَّانِي سَيَلَانُ دِمَاءِ الْهَدْيِ وَقِيلَ دِمَاءُ الْأَضَاحِيِّ قَالَ الطِّيبِيُّ رَحِمَهُ اللَّهُ وَيُحْتَمَلُ أَنْ يَكُونَ السُّؤَالُ عَنْ نَفْسِ الْحَجِّ وَيَكُونَ الْمُرَادُ مَا فِيهِ الْعَجُّ وَالثَّجُّ وَقِيلَ عَلَى هَذَا يُرَادُ بِهِمَا الِاسْتِيعَابُ لِأَنَّهُ ذَكَرَ أَوَّلَهُ الَّذِي هُوَ الْإِحْرَامُ وَآخِرَهُ الَّذِي هُوَ التَّحَلُّلُ بِإِرَاقَةِ الدَّمِ اقْتِصَارًا بِالْمَبْدَأِ وَالْمُنْتَهَى عَنْ سَائِرِ الْأَفْعَالِ أَيِ الَّذِي اسْتَوْعَبَ جَمِيعَ أَعْمَالِهِ مِنَ الْأَرْكَانِ وَالْمَنْدُوبَاتِ كَذَا فِي الْمِرْقَاةِ وَسَيَجِيءُ تَفْسِيرُ الْعَجِّ وَالثَّجِّ عَنِ التِّرْمِذِيِّ أَيْضًا