هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
37 حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ ، وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ ، قَالَا : حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ ، عَنْ أَبِي حَازِمٍ ، عَنْ مُسْلِمِ بْنِ قُرْطٍ ، عَنْ عُرْوَةَ ، عَنْ عَائِشَةَ ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : إِذَا ذَهَبَ أَحَدُكُمْ إِلَى الْغَائِطِ ، فَلْيَذْهَبْ مَعَهُ بِثَلَاثَةِ أَحْجَارٍ يَسْتَطِيبُ بِهِنَّ ، فَإِنَّهَا تُجْزِئُ عَنْهُ
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
37 حدثنا سعيد بن منصور ، وقتيبة بن سعيد ، قالا : حدثنا يعقوب بن عبد الرحمن ، عن أبي حازم ، عن مسلم بن قرط ، عن عروة ، عن عائشة ، أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : إذا ذهب أحدكم إلى الغائط ، فليذهب معه بثلاثة أحجار يستطيب بهن ، فإنها تجزئ عنه
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير، 

Narrated Aisha, Ummul Mu'minin:

The Messenger of Allah (ﷺ) said: When any of you goes to relieve himself, he should take with him three stones to cleans himself, for they will be enough for him.

(40). Hz. Aişe (r.anha) dan rivayet edildiğine göre Resul-i Ekrem (s. a.) şöyle
buyurmuştur: "Herhangi biriniz, kaza-yi hacet yerine gitmek istediğinde temizlik için

[184] HM]

yanına üç taş alsın. Bu taşlar ona yeter."
Bazı Hükümler

1. Bu hadis-i şerif kaza-yi hacet yerine gitmek istediğinde üç taş kullanmamn gerekli
olduğuna delildir.

2. Mesele ihtilaflıdır. İmam Şafiî, Ahmed, İshak, İbn Rahûye ve Ebû Sevr istincânın
yapılabilmesi için mutlaka taş adedinin üç olması gerektiği göyüzü bulunan bir taşla
da taharetlenmenin kâfi gelebileceğini söylerler. İmam da şer'î mânâda istinca
sayılabilecek bir temizlik için üç taş kullanma şartı vardır. Bu görüşleri için bu hadis-i
şerifle 7 ve 8 numaralı hadis-i şerifleri delil getirirler. Şayet istinca hem ön ve hem de
arkadan yapılacaksa 6 taşın kullanılması lâzım geleceğini; 6 taş kullanmak efdal
olmakla beraber, altı yüzü bulunan bir taşla da taharetlenmenin kâfi gelebileceğini
söylerler. İmam Mâlik, Ebû Hanife ve Dâvud (ez-Zahirî) ise, sayı üzerinde durmazlar.
Bu meselede asıl olan, istincanm hasıl olmasıdır. Muayyen bir sayı üzerinde durmak
gerekmez, derler. Bu aynı zamanda, Hz. Ömer (r.a.) in de görüşüdür. İmam Nevevî'ye

11861

göre Şâfiîyyeden bazılarının kavli de budur. Bu hususta üç taş istediği halde
kendisine iki taş bir tezek getirildiği için tezeği atan ve iki taşla İktifa eden Resul-i

Lİ821

Ekrem'in İbn Mes'ûd'dan rivayet edilen fiilî sünnetini delil getirirler. Hattabî ise
"bu İbn Mesûd hadisi iki taşla iktifa edilebileceğine delil olamaz, üç taş kullanmak
vaciptir" demektedir. Hanefî ulemasından Buharî sârini Aynî, "Burada üç adedi tatbiki
vacip olan bir sayı değil, ekseriyetle istincânın kendisiyle mümkün olduğu için
kullanılmış bir sayıdır. Eğer üç taşla temizlik hasıl olmazsa dörde de çıkarılabilir, beşe
de. Eğer temizlik hasıl olmuşsa 2 veya bir taşla da yetinilebilir. Bu itibarla hadis-i
şerifin zahirî mânâsı maksud değildir. Hatta 3 yüzü plan bir taşla da temizlik

£1881

yapılabileceğinde icmâ vardır" demiştir.

İbn Mesûd (r.a.) hadisiyle de delil getiren Allame Aynî: "Nebiyy-i Ekrem (s. a.) kaza-
yi hacet mahalline giderken orada taş bulunmadığını bildiği için üç taş istemiştir.
Tezeği de kullanmadığına göre iki taşla yetinmiştir. Çünkü orada başka taş yoktur"
sözünü delillerle takviye etmiştir.

Bu da gösteriyor ki, bu hususta önemli olan temizlenmedir. Üç taraflı bir taşla
temizlenmede taş adedi değil, temizlenmeye işaret edilmektedir. Buna göre de üç taş
olması lâzımdır, şeklinde varid olan hadis-i şeriflerdeki emirlerden maksat vücup
değildir, diyenlerin görüşünü takviye etmektedir.

3. Yine bu hadis-i şerif istincanm vücubuna delildir. Şafiî, Ahmed, Ebû Sevr ve İshak
hazretleri de bu görüştedirler.

Ebu Hanîfe, İmam Mâlik, Şafiîlerden Müzenî, istincanm sünnet olduğu
görüşündedirler.

Fakat bu İhtilâf, necaset çıkan mahallin namaza mâni olacak miktara ulaşmaması

[1891

halindedir. Aksi takdirde su kullanmak ve o mahalli yıkamak, farzdır.



UM

شرح الحديث من عون المعبود لابى داود

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،    [40] إلخ ( يَسْتَطِيبُ بِهِنَّ) أَيْ بِالْأَحْجَارِ وَيَسْتَطِيبُ صِفَةُ أَحْجَارٍ أَوْ مُسْتَأْنَفَةٌ وَالِاسْتِطَابَةُ وَالِاسْتِنْجَاءُ وَالِاسْتِجْمَارُ كِنَايَةٌ عَنْ إِزَالَةِ الْخَارِجِ مِنَ السَّبِيلَيْنِ عَنْ مَخْرَجِهِ فَالِاسْتِطَابَةُ والاستنجاء تَارَةً يَكُونَانِ بِالْمَاءِ وَتَارَةً بِالْأَحْجَارِ وَالِاسْتِجْمَارُ مُخْتَصٌّ بالأحجار ( فإنها تجزىء) بِضَمِّ التَّاءِ بِمَعْنَى الْكِفَايَةِ مِنْ أَجْزَأَ أَيْ تَكْفِي وَتُغْنِي
وَقَالَ الزَّرْكَشِيُّ ضَبَطَهُ بَعْضُهُمْ بِفَتْحِ التَّاءِ وَمِنْهُ قَوْلُهُ تَعَالَى لَا تَجْزِي نَفْسٌ عَنْ نفس شيئا انتهى فهو من جزى يجزئ مِثْلُ قَضَى يَقْضِي وَزْنًا وَمَعْنًى أَيْ تَقْضِي الْأَحْجَارُ ( عَنْهُ) أَيْ عَنِ الِاسْتِطَابَةِ وَالِاسْتِنْجَاءِ أَوْ عَنِ الْمُسْتَنْجِي أَوْ عَنِ الْمَاءِ الْمَفْهُومِ مِنَ الْمَقَامِ وَهُوَ الْأَظْهَرُ مَعْنًى وَإِنْ كَانَ بَعِيدًا لَفْظًا فَالْحَاصِلُ أَنَّ الِاسْتِطَابَةَ بِالْأَحْجَارِ تَكْفِي عَنِ الماء وإن بقي أثر النجاسة بعد ما زَالَتْ عَيْنُ النَّجَاسَةِ وَذَلِكَ رُخْصَةٌ
وَقَالَ أَكْثَرُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَمَنْ بَعْدَهُمْ إِنَّ الِاسْتِنْجَاءَ بِالْحِجَارَةِ يجزئ وَإِنْ لَمْ يَسْتَنْجِ بِالْمَاءِ إِذَا أَنْقَى أَثَرَ الغائط والبول وبه يقول الثوري وبن الْمُبَارَكِ وَالشَّافِعِيُّ وَأَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ
قَالَهُ التِّرْمِذِيُّ فِي جَامِعِهِ
وَفِيهِ دَلِيلٌ وَاضِحٌ عَلَى وُجُوبِ التَّثْلِيثِ لِأَنَّ الْإِجْزَاءَ يُسْتَعْمَلُ غَالِبًا فِي الْوَاجِبِ
قَالَ الْمُنْذِرِيُّ وَأَخْرَجَهُ النَّسَائِيُّ