هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
3262 حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ بَقِيَّةَ ، عَنْ نُوحِ بْنِ قَيْسٍ ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَوْنٍ ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ لِوَفْدِ عَبْدِ الْقَيْسِ : أَنْهَاكُمْ عَنِ (ينقع) فيه التمر ويلقى عليه الماء ليصير نبيذا وشرابا مسكرا> النَّقِيرِ وَالْمُقَيَّرِ ، وَالْحَنْتَمِ ، وَالدُّبَّاءِ ، وَالْمُزَادَةِ الْمَجْبُوبَةِ وَلَكِنِ اشْرَبْ فِي سِقَائِكَ وَأَوْكِهْ حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ ، حَدَّثَنَا أَبَانُ ، حَدَّثَنَا قَتَادَةُ ، عَنْ عِكْرِمَةَ ، وَسَعِيدِ بْنِ الْمُسَيِّبِ ، عَنْ ابْنِ عَبَّاسٍ فِي قِصَّةِ وَفْدِ عَبْدِ الْقَيْسِ قَالُوا : فِيمَ نَشْرَبُ يَا نَبِيَّ اللَّهِ فَقَالَ نَبِيُّ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : عَلَيْكُمْ بِأَسْقِيَةِ الْأَدَمِ الَّتِي يُلَاثُ عَلَى أَفْوَاهِهَا
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
3262 حدثنا وهب بن بقية ، عن نوح بن قيس ، حدثنا عبد الله بن عون ، عن محمد بن سيرين ، عن أبي هريرة ، أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال لوفد عبد القيس : أنهاكم عن (ينقع) فيه التمر ويلقى عليه الماء ليصير نبيذا وشرابا مسكرا> النقير والمقير ، والحنتم ، والدباء ، والمزادة المجبوبة ولكن اشرب في سقائك وأوكه حدثنا مسلم بن إبراهيم ، حدثنا أبان ، حدثنا قتادة ، عن عكرمة ، وسعيد بن المسيب ، عن ابن عباس في قصة وفد عبد القيس قالوا : فيم نشرب يا نبي الله فقال نبي الله صلى الله عليه وسلم : عليكم بأسقية الأدم التي يلاث على أفواهها
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير، 

In the story of the deputation of AbdulQays Ibn Abbas said:

They (the people) asked: In which should we drink, Prophet of Allah? The Prophet (ﷺ) said: You should use those skin vessels that are tied at their mouths.

(3693) Ebû Hureyre (r.a)'den Rasûlullah (s.a)'m Abdülkays heyetine (şöyle)
buyurduğu rivayet olunmuştur:

"Ben size hurma kütüğünden yapılmış kabı, ziftli kabı, kabaktan yapılmış kabı, ağzı
kesik küpü (şıra kabı olarak kullanmayı) yasaklıyorum. Fakat sen deri su kabından iç

[861

ve (içtikten sonra) ağzım bağla."



Açıklama



"el-Mezâdetü'l-mecbûbe" ağzı kesilmiş ve küp büyüklüğünde, kalın deriden yapılmış
su tulumu demektir. Büyüklüğü normal bir deriden daha ziyade olduğu için "el-
mezâde" ismini almış; ağzı kesik olduğu için bu ismin sonuna bir de kesik anlamına
gelen "el-mecbûbe" kelimesi ilâve edilmiştir. Bu tulumun ağzı geniş olduğundan
bağlanamazdı. Bu sebeple hava ile teması çok olurdu ve içindekini çabuk ekşitirdi.
Bilindiği gibi bu kaplar, içlerindeki sıvıları sıcak tuttukları ve kısa zamanda ekşitip
sarhoş edecek bir duruma getirdiklerinden ve bir de eskiden beri onların içinde şarap
saklandığından bu kaplarda şıra yapılması ve bu kapların şıra kabı olarak kullanılması
yasaklanmış. Fakat daha sonra hangi içkilerin yasak, hangi içeceklerin helâl olduğu
müslümanlar tarafından iyice anlaşılınca bu kaplarla ilgili yasak 3698 numaralı hadisle
yürürlükten kaldırılmıştır. Bu yasak yürürlükten kaldırılıncaya kadar bu kapların
yerine, ağzından bağlanan istenildiği zaman bağları çözülen tulumların kullanılması ve
içinden şıra alındıktan sonra da ağızlarının mutlaka bağlanması emredilmiştir.
Hz. Peygamber'in, tulumlarından suyu içtikten sonra ağzının bağlanmasını
emretmesinin sebebi, bazılarına göre içine pisliklerin girmesini önlemektir. Bazılarına
göre de, tulum içinde bulunan şıra cinsinden bir sıvı orada alkolleştiği zaman ağzı
bağlı olursa o tulumu patlatarak alkolleştiğinin anlaşılmasına yarayacağı için onların

[871

ağızlarının bağlanmasını emretmiştir. Nevevî ile Hattâbî bu görüştedirler.

شرح الحديث من عون المعبود لابى داود

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،    [3694] ( بِأَسْقِيَةِ الْأَدَمِ) بِفَتْحِ الْهَمْزَةِ وَالدَّالِ جَمْعُ أَدِيمٍ وَهُوَ الجلد الذي تم دباغه والأسقية جمع سقاة ( الَّتِي يُلَاثُ) بِضَمِّ الْمُثَنَّاةِ مِنْ تَحْتُ وَتَخْفِيفِ اللَّامِ وَآخِرُهُ ثَاءٌ مُثَلَّثَةٌ أَيْ يُلَفُّ الْخَيْطُ عَلَى أَفْوَاهِهَا وَيُرْبَطُ بِهِ
قَالَ الْمُنْذِرِيُّ وَأَخْرَجَهُ النَّسَائِيُّ مُسْنَدًا وَمُرْسَلًا وَقَدْ أَخْرَجَ مُسْلِمٌ فِي الصَّحِيحِ حَدِيثَ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ فِي وَفْدِ عبد القيس وفيه فقلت ففيم تشرب يارسول اللَّهِ قَالَ فِي أَسْقِيَةِ الْأَدَمِ الَّتِي يُلَاثُ عَلَى أَفْوَاهِهَا