هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
2845 حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ ، أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ ، عَنِ ابْنِ أَبِي خَالِدٍ ، عَنِ الشَّعْبِيِّ ، عَنْ أَبِي مُرَحَّبٍ ، أَنَّ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ عَوْفٍ نَزَلَ فِي قَبْرِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، قَالَ : كَأَنِّي أَنْظُرُ إِلَيْهِمْ أَرْبَعَةً
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
2845 حدثنا محمد بن الصباح ، أخبرنا سفيان ، عن ابن أبي خالد ، عن الشعبي ، عن أبي مرحب ، أن عبد الرحمن بن عوف نزل في قبر النبي صلى الله عليه وسلم ، قال : كأني أنظر إليهم أربعة
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير، 

Narrated Abu Marhab: That 'Abd al-Rahman b. 'Awf alighted in the grave of the Prophet (ﷺ). He said: I still seem to see the four of them.

(3210) Ebû Murahhab'dan demiştir ki:

"Abdurrahman b. Avf, Peygamber (s.a)'in kabrine indi. (Hz. Abdurrahman ile
arkadaşları, Rasûlü Zişan Efendimizi lahde yerleştirmek üzere kabre indikleri sırada

f5331

ben de orada idim. Şimdi) ben (hâlâ) onları dört kişi halinde görüyor gibiyim."
Açıklama

Bu hadis-i şerif, cenazeyi lahde yerleştirirken, lüzum hasıl olduğu zaman tek veya çift
sayıda yeteri kadar kişinin inmesinin caiz olduğunu ifade etmektedir. Nitekim Ebû
Bekir İbn Şeybe'nin rivayet ettiğine göre, İbrahim b. Nehâî "Kabre istediğin kadar
kişiyi indirebilirsin." diyerek kendisinin de bu görüşte olduğunu açıklamıştır. Hasan-ı
Basri'nin de "Kabre inenlerin sayısını tek veya çift olmasının önemi yoktur" dediği
rivayet olunmuştur.

Yine bu hadis-i şerif, cenazeyi lahde yerleştirirken, kabre inecek kimseleri cenazenin
yakın akrabalarından seçmenin müstehab olduğunu ifade etmektedir. Çünkü Hz.
Abdurrahman b. Avf, Kureyş kabilesinden olduğu için, Hz. Peygamberin
£534]

akrabasmdandır." Yine bu hadis-i şerif, cenazenin kadın olması halinde kabre
inecek kişinin gerek süt, gerekse neseb ve müsahere cihetiyle kendisine nikâh
düşmeyen kimselerden seçilmesinin de müstehab olduğuna delalet etmektedir.
Bu hadis-i şerifin bir benzeri de İbn Mace'nin Sünen'inde şu manâya gelen lafızlarla
rivayet olunmuştur: (Ashabı kiram) Rasûlullah (s. a) için mezar kazmak istedikleri
zaman, Ebû Ubeyde b. el-Cerrah (r.a)'m arkasına adam gönderdiler. Kendisi Mekke
halkı mezarı gibi şakk şeklinde mezar kazıyordu. Ebû Talha (r.a)'nm arkasına da adam
gönderdiler. O da Medine halkı için mezar kazıyordu. Kendisi mezarı lahit şeklinde
kazıyordu. Bunların ikisine de iki haberci göndererek: Allah'ım! Kendi Rasûlün için
(şakk ve lahit-ten) hayırlı olanı sen seç, dediler. Ebû Talha (r.a)'yı bulabildiler. O
getirildi. Ebû Ubeyde (r.a) bulunamadı. Bunun üzerine. Ebû Talha (r.a) Rasûlullah
(s.a.v) için lahit kazdı.

İbn Abbas (r.a) demiştir ki: Sahabiler salı günü Peygamber (s.a.v)'in teçhiz işini
bitirince, Efendimiz kendi odasında na'şı üzerine konuldu. Sonra erkek cemaat gruplar
halinde Rasûluİlah (s.a)'in yanma girip üzerine namaz kıldılar. Erkekler bitince
sahabiler, kadınları gruplar halinde odaya dahil ettiler. (Onlar da namazım kıldılar).
Kadınlar bitince ergenlik çağma gelmeyen çocukları (yine gruplar halinde) odaya
dahil ettiler. Peygamber (s.a.v)'in cenaze namazını cemaata imam olarak hiç kimse
kıldırmadı. (Herkes kendi başına kıldı.)

Müslümanlar, Peygamber (s. a) için kazılacak mezar yeri hususunda ihtilaf ettiler.



Bazıları: Kendi mescidinde defnedilsin, dediler. Bazıları: Ashabı yanında (Bakî'a)
defnedilsin dediler. Sonra Ebû Bekir (r.a) dedi ki:

Şüphesiz ben Rasülullah (s.a.v)'den işittim. Buyurdu ki: "Ölen her peygamber, ancak
öldüğü yere defnedilmiştir." İbn Abbas (r.a) demiştir ki: Bundan sonra üzerinde
Rasülullah (s.a)'in vefat ettiği yatağı kaldırdılar ve (orada) ona mezar kazdılar. Sonra
çarşamba gecesi, gece yarısında Efendimiz defnedildi. Onun mezarına Ali b. Ebî
Talib, el-Fadl b. Abbas, kardeşi Kuşem ve Rasülullah (s.a)'in mevlası (azatlı kölesi)
Şükran (r.a) indiler. Ebû Leyla künyeli Evs b. Havli (r.a), Ali b. Ebî Talib (r.a)'e:
Allah Teala hakkı için Rasülullah (s.a)'den bize payımızı vermeni senden diliyorum,
dedi. (Kabre inip hizmet etmek istedi.) Ali (r.a) ona:

(Kabre) in, diyerek izin verdi. Şükran (r.a), Rasülullah (s.a)'in hayatta iken zaman
zaman giydiği bir hırkasını eline almış idi. Onu kabre defnetti ve: Vallahi bu elbiseyi
senden sonra ilelebed hiç kimse giymeyecektir, dedi. Bu hırka Rasülullah (s. a) ile

f5351

beraber defnedildi."

61-63. Cenaze Kabre Ayak Ucu Tarafından İndirilir

شرح الحديث من عون المعبود لابى داود

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،    [3210] ( عَنْ أَبِي مُرَحَّبٍ) قِيلَ اسْمُهُ سُوَيْدُ بْنُ قَيْسٍ قَالَهُ الْمُنْذِرِيُّ ( قَالَ) أَيْ أَبُو مُرَحَّبٍ ( أَنْظُرُ إِلَيْهِمْ) أَيْ إِلَى الَّذِينَ نَزَلُوا فِي قَبْرِ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
وَالْحَدِيثُ سَكَتَ عَنْهُ المنذري ( )