هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
2830 حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ ، حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ ، حَدَّثَنَا حُسَيْنٌ الْمُعَلِّمُ ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بُرَيْدَةَ ، عَنْ سَمُرَةَ بْنِ جُنْدُبٍ ، قَالَ : صَلَّيْتُ وَرَاءَ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَلَى امْرَأَةٍ مَاتَتْ فِي نِفَاسِهَا ، فَقَامَ عَلَيْهَا لِلصَّلَاةِ وَسَطَهَا
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
2830 حدثنا مسدد ، حدثنا يزيد بن زريع ، حدثنا حسين المعلم ، حدثنا عبد الله بن بريدة ، عن سمرة بن جندب ، قال : صليت وراء النبي صلى الله عليه وسلم على امرأة ماتت في نفاسها ، فقام عليها للصلاة وسطها
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير، 

Narrated Samurah bin Jundab: I prayed behing the Prophet (ﷺ) over a woman who died in childbirth, and he stood opposite her waist.

(3195) Semure b. Cündup'ten demiştir ki:

Peygamber (s.a)'in ardında, nifash iken vefat eden bir kadının (cenaze) namazını kıl
(mış)tım. (Peygamber Efendimiz) o kadının cenaze namazını kılmak için (tam) ortası
1483]

(hizası)na durdu.
Açıklama

Müslim ve Nesaî'nin rivayetlerinde açıklandığına göre hadis-i şerifte nifash ikeri vefat
ettiğinden bahsedilen kadın Ümmü



Ka'b'dır. Metinde geçen kelimesinden maksat ölünün kalçaları hizasıdır. Ancak Hanefî
âlimlerine göre, vücudun ortası göğüs olduğundan kelimesine "göğsü" manâsı
vermişlerdir. Çünkü göğüs vücudun ortasıdır. Esasen, baş ve ayaklar vücuddan
sayılamaz. Esas vücudu teşkil eden kısım, kasıklarla boyun kökü arasında kalan
kısımdır. Bu kısmın ortasının da göğüs olduğunda şüphe yoktur. Bu bakımdan hem
vücudun her tarafının namazdan payını eşit olarak alması için, hem de ilim ve hikmet
madeni olan kalbe yakın olmak için imam, cenaze namazını kılarken ölünün göğsü
hizasında durur.

Her ne kadar bir Önceki hadis-i şerifte, Enes b. Malikin erkeğin namazını kıldırırken
cenazenin baş tarafında, kadının cenazesini kıldırırken de, kalçaları tarafında durduğu
ifade ediliyorsa da, aslında bu farklılık ravinin yanılmasından ibarettir. Şöyle ki,
aslında Hz. Enes her iki cenazede de ölünün göğsü hizasına durmuştur. Fakat erkeğin
cenazesinde biraz baş tarafa doğru kadının cenazesinde de biraz kalça tarafına doğru
meylettiği için, ravi bu iki durumun biribirinden tamamen farklı olduğunu zannetmiş

[484]

ve kendi kanaatini rivayet etmiştir.
Bazı Hükümler

1. Nifastan ölen kadın, her ne kadar şehidse de, cenaze namazı kılınmadan kabre
konamaz. Cenaze namazı kılınmadan kabre konulup konulamayacağı hususunda
ihtilaf mevzuu olan şehid, savaşta ölen şehiddir. Nifasdan ölen kadınsa savaşta
ölmediğinden cenaze namazı kılınmadan kabre konamaz.

[4851

2. İmam, cenaze namazı kıldırırken, kadın cenazenin kalçaları hizasında durur.
52-54. Cenaze Namazı Kılarken Kaç Tekbir Alınır?

شرح الحديث من عون المعبود لابى داود

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،    [3195] ( جُنْدُبٍ) بِضَمِّ الدَّالِ وفتحها
قاله القارىء ( فِي نِفَاسِهَا) أَيْ حِينَ وِلَادَتِهَا ( فَقَامَ) أَيْ وَقَفَ ( وَسَطَهَا) أَيْ حِذَاءَ وَسْطِهَا بِسُكُونِ السِّينِ ويفتح قاله القارىء وَفِي الْحَدِيثِ إِثْبَاتٌ لِلصَّلَاةِ عَلَى النُّفَسَاءِ وَإِنْ كَانَتْ شَهِيدَةً
قَالَ الْعَيْنِيُّ وَكَوْنُ هَذِهِ الْمَرْأَةِ فِي نِفَاسِهَا وَصْفٌ غَيْرُ مُعْتَبَرٍ اتِّفَاقًا وَإِنَّمَا هُوَ حِكَايَةُ أَمْرٍ وَقَعَ وَأَمَّا وَصْفُ كَوْنِهَا امْرَأَةً فَهَلْ هُوَ مُعْتَبَرٌ أَمْ لَا مِنَ الْفُقَهَاءِ مَنْ أَلْغَاهُ وَقَالَ يُقَامُ عِنْدَ وَسَطِ الْجِنَازَةِ مُطْلَقًا ذَكَرًا كَانَ أَوْ أُنْثَى وَمِنْهُمْ مَنْ خَصَّ ذَلِكَ بِالْمَرْأَةِ مُحَاوَلَةً لِلسَّتْرِ وَقِيلَ كَانَ ذَلِكَ قَبْلَ اتِّخَاذِ الْأَنْعِشَةِ وَالْقِبَابِ انْتَهَى قَالَ الْمُنْذِرِيُّ وَالْحَدِيثُ أَخْرَجَهُ الْبُخَارِيُّ وَمُسْلِمٌ والترمذي والنسائي وبن مَاجَهْ