هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
1607 حَدَّثَنَا بِذَلِكَ عَلِيُّ بْنُ عِيسَى ، قَالَ : حَدَّثَنَا عَبْدُ الوَهَّابِ بْنُ عَطَاءٍ قَالَ : حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرٍو ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ ، أَنَّ فَاطِمَةَ جَاءَتْ أَبَا بَكْرٍ ، وَعُمَرَ ، تَسْأَلُ مِيرَاثَهَا مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، فَقَالَا : سَمِعْنَا رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ : إِنِّي لَا أُورَثُ ، قَالَتْ : وَاللَّهِ لَا أُكَلِّمُكُمَا أَبَدًا ، فَمَاتَتْ وَلَا تُكَلِّمُهُمَا قَالَ عَلِيُّ بْنُ عِيسَى : مَعْنَى لَا أُكَلِّمُكُمَا ، تَعْنِي : فِي هَذَا المِيرَاثِ أَبَدًا أَنْتُمَا صَادِقَانِ ، وَقَدْ رُوِيَ هَذَا الحَدِيثُ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ ، عَنْ أَبِي بَكْرٍ الصِّدِّيقِ ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 
1607 حدثنا بذلك علي بن عيسى ، قال : حدثنا عبد الوهاب بن عطاء قال : حدثنا محمد بن عمرو ، عن أبي سلمة ، عن أبي هريرة ، أن فاطمة جاءت أبا بكر ، وعمر ، تسأل ميراثها من رسول الله صلى الله عليه وسلم ، فقالا : سمعنا رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول : إني لا أورث ، قالت : والله لا أكلمكما أبدا ، فماتت ولا تكلمهما قال علي بن عيسى : معنى لا أكلمكما ، تعني : في هذا الميراث أبدا أنتما صادقان ، وقد روي هذا الحديث من غير وجه ، عن أبي بكر الصديق ، عن النبي صلى الله عليه وسلم
هذه الخدمةُ تعملُ بصورةٍ آليةٍ، وهي قيدُ الضبطِ والتطوير، 

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير، 

Narrated Abu Hurairah:

That Fatimah came to Abu Bakr and 'Umar may Allah be pleased with them both, to ask them about her inheritance from the Messenger of Allah (ﷺ). They said: We heard the Messenger of Allah (ﷺ) say: 'I am not inherited from.' So she said: 'By Allah! I will never talk to you two again.' So she died having not talked to them.

'Ali bin 'Eisa said: The meaning of not speaking to you two is: 'Never again regarding this inheritance, because you two are truthful.'

1609- Ebû Hüreyre (r.a.)'den rivâyete göre, Fatıma, Ebû Bekir ve Ömer'in yanına geldi ve Rasûlullah (s.a.v.)'in mirasından sordu da Ömer ve Ebû Bekir dediler ki: Rasûlullah (s.a.v.)'den işittik şöyle diyordu: "Biz Peygamberlere mirasçı olunmaz" Fatıma: "Bu konuyu bir daha ikinizle hiç konuşmayacağım" Fatıma, bu konuyu konuşmadan öldü gitti. Ali b. İsa der ki: "İkinizle konuşmayacağım" sözünün manası miras konusunda ikinizle hiç konuşmayacağım ikiniz de doğru dürüst kimselersiniz demektir. (Müslim, Cihâd: 16; Buahari, Feraiz: 2; Nesâî, Fey Taksimi: 1) Bu hadis değişik bir şekilde Ebû Bekir'den de rivâyet edilmiştir. 1610- Mâlik b. Evs b. Hadesân (r.a.)'den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ömer b. Hattâb'ın yanına girmiştim. Aynı anda Osman b. Affân, Zübeyr b. Avvam, Abdurrahman b. Avf, Sa'd b. ebî Vakkâs'ta onun yanına gelmişlerdi. Sonra Ali ve Abbâs'ta davacı olarak oraya gelmişlerdi. Ömer bu seçkin kimselere dedi ki Sizden yeri ve göğü kanunlarıyla ayakta tutan Allah rızası için söylemenizi istiyorum. Rasûlullah (s.a.v.)'in: Bizden miras alınmaz biz miras bırakmayız, bizim bıraktığımız her şey sadakadır buyurduğunu biliyor musunuz? Dedi; Onlarda: "Evet" dediler. Bunun üzerine Ömer dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.) vefat edince Ebû Bekir: Ben Rasûlullah (s.a.v.)'in halifesiyim ve velisiyim dedi. Sen Abbâs! Ali ile beraber Ebû Bekir'e geldin. Sen kardeşinin oğlundan mirasını istiyorsun o da babasından karısının mirasını istiyordu. Bunun üzerine Ebû Bekir, Rasûlullah (s.a.v.)'in şu buyruğunu hatırlattı: "Biz Peygamberler miras bırakmayız bizim bıraktıklarımız sadakadır." Allah biliyor ki: Ebû Bekir doğru dürüst hakkı bulan ve hakka uyan biri idi. (Müslim, Cihâd: 1 6; Buhârî, Feraiz: 2) ® Tirmizî: Bu hadis bu şeklinden daha uzuncadır. Bu hadis Mâlik b. enes rivâyeti olarak hasen sahih garibtir.

شرح الحديث من تحفة الاحوذي

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،