بَابُ الْيَمِينِ عَلَى الْمُدَّعَى عَلَيْهِ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابُ الْيَمِينِ عَلَى الْمُدَّعَى عَلَيْهِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

3190 حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ الْقَعْنَبِيُّ ، حَدَّثَنَا نَافِعُ بْنُ عُمَرَ ، عَنِ ابْنِ أَبِي مُلَيْكَةَ ، قَالَ : كَتَبَ إِلَيَّ ابْنُ عَبَّاسٍ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَضَى بِالْيَمِينِ عَلَى الْمُدَّعَى عَلَيْهِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

I swear by Allah, the Messenger of Allah (ﷺ) prayed in the mosque over the two sons of al-Baida': Suhail and his brother.

(3619) İbn Ebî Müleyke'den (şöyle) dediği rivayet olunmuştur: İbn Abbas bana bir
mektup yazarak Rasûlullah (s.a)'m, yeminin davalı üzerine düştüğüne hükmettiğini
£1581

bildirdi.
Açıklama

"Davacı" sözü, zahirî duruma ters düşen ve sükut etmesi davanm düşmesine ve davayı
kaybetmesine sebep olan kimse anlamına gelir. Davacının sözleri zahire ters düştüğü
için onun sözlerine inanmak zor olduğundan kendisine inanabilmek için yemin etmesi
yeterli değildir. Onun sözlerine inanabilmek için kuvvetli bir delil getirmesi gerekir.
Davalının sözleri ise zahire uygun olduğundan, onun kendini savunmak gayesiyle
söylediği sözlerin doğruluğuna inanabilmek için sadece bir yemin etmesi yeterlidir.
£159]

Binaenaleyh, hâkim huzuruna gelen davacıyı dinledikten sonra eğer davalı,
aleyhindeki iddiaları ikrar ederse hâkim onu ikrarı ile ilzam eder, aleyhine hüküm
vererek davayı neticelendirir. Fakat davalı, aleyhindeki iddiayı inkâr ve reddederse
hâkim bu sefer davacıdan beyyine (delil) ister. Davacı bu beyyineyi getirerek davasını
isbat ettiği takdirde hâkim davalının aleyhine hüküm verir. Davacı davasını isbat için
delil getirmekten ve dolayisıyle davasını isbattan aciz kaldığı takdirde, hâkim
davacının isteğiyle davalıya yemin teklif eder. Eğer davalı yemin ederse davalıyı
£1601

davadan men eder.

Eğer davalı yeminden kaçınırsa hâkim onun yeminden kaçmmasıyla hüküm verip

£1611

davayı neticelendirir. Davalı yeminden kaçındığı için davacıya yemin teklif
edilmez. İmam Şafiî'ye göre ise, bu durumda hâkim yemini davacıya teklif eder, eğer

£1621

davacı yemin ederse davacı lehine hüküm verir.

Mevzumuzu teşkil eden bu hadis-i şerif hakkında Avnü'l-Ma'bûd yazarı şöyle diyor:
"Bu hadis; davacı ile davalı arasında bir görüşüp konuşma olduğu bilinsin bilinmesin,
davalıya mutlaka yemin ettirilir, diyen âlimler çoğunluğu ile Şafiî mezhebinin lehine
bir delildir.

İmam Mâlik ile taraftarlarına, meşhur yedi fıkıh âlimine ve Medineli fakîhlere göre
ise; davalıya yemin teklif edilmesi için davalı ile davacı arasında görüşüp konuşma,
alışveriş yapma gibi bir ilişkinin bulunması gerekir. Çünkü böyle bir şart bulunmadığı
takdirde, kötü niyetli kişilerin yalancı şahitlere yemin ettirmek suretiyle fazilet



sahiplerinin mallarını ellerinden alma fırsatı doğar.

Taraflar arasındaki bu ilişkinin mahiyyeti konusunda âlimler ihtilâf etmişlerdir.
Bazılarına göre bu, iki taraftan birinin diğerinden alışveriş ve veresiye muamele
yaptığı bir ya da iki şahitle ispatlanmış olur. Bazılarına göre de, taraflar arasında böyle
bir muamele yapılmış olmasının ihtimal dahilinde olması bu ilişkinin varsayılmasi için
yeterlidir. Ancak çoğunluk âlimlere göre; bu şartı geçerli kılacak kitaptan, sünnetten

£163]

ve icmâdan hiçbir delil mevcut değildir."

24. Yemin Nasıl Ettirilir?