بَابٌ فِي الْحَيَوَانِ بِالْحَيَوَانِ نَسِيئَةً

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابٌ فِي الْحَيَوَانِ بِالْحَيَوَانِ نَسِيئَةً

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2964 حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ ، حَدَّثَنَا حَمَّادٌ ، عَنْ قَتَادَةَ ، عَنِ الْحَسَنِ ، عَنْ سَمُرَةَ : أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ نَهَى عَنْ بَيْعِ الْحَيَوَانِ بِالْحَيَوَانِ نَسِيئَةً

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

They i.e 'Ali and al-'Abbas (Allah be pleased with them), were quarrelling about what Allah bestowed on His Messenger of Allah (ﷺ), that is, the property of Banu al-Nadir.

Abu Dawud said: He ('Umar) intended that the name of division should not apply to it.

(3356) Semüre (r.a)'den rivayet edildiğine göre;

Hz. Peygamber (s. a); hayvanı, hayvan karşılığında veresiye olarak satmayı

E2JL91

menetmiştir.
Açıklama

Hadisin sıhhati ile ilgili olarak çelişkili şeyler söylenmiştir. Tirmizi ve İbnü'l-Cârûd,
hadisin sahih olduğunu söylerler. Ancak kaynaklarda, ravilerden el-Hasen'in
Semüre'den hadis işitip işitmediğinde ihtilâf edildiği söylenir. İmam Şafiî de bu
hadisin Rasûlullah'dan sabit olmadığını bildirir.

Bu hadisin sıhhatine karşı söylenen sözler onun ihtiva ettiği hükme tesir edecek
durumda değildir. Çünkü bir defa ulema bu hadisin zayıf olduğunda hemfikir
değildirler. Onu ta'n edenler kadar, müdafaa edenler de var. Ayrıca aynı manaya işaret
eden, yani hayvanı hayvan karşılığında veresiye olarak satmanın caiz olmadığını
bildiren başka hadisler de vardır. Aynı manaya gelen bu hadisler birbirlerini
kuvvetlendirmektedirler. Meselâ; Bezzâr, Ta-havî, İbn Hibban ve Dârekutnî buna
benzer bir hadisi İkrime kanalıyla İbn Abbas'tan rivayet etmişlerdir. Buharı; "Hayvanı,



hayvan karşılığında veresiye olarak satmayı nehyeden İkrime'nin İbn Abbas'tan
mevkuf olarak rivayet ettiği hadisi güvenilir raviler rivayet etmişlerdir. îkrime de
Rasûlullah'dan mürsel olarak rivayet etmiştir" der.

İbn Ömer ve İbn Sîrîn'den, hayvanı hayvanla veresiye satamanm caiz oludğunu
bildiren haberler de gelmiştir.

Bu hadis, hayvanı hayvan karşılığında (ister aynı cinsten ister farklı cinsten olsun)
satmanın caiz olmadığına delâlet etmektedir. İmam Ebû Hanîfe ile diğer Küfe uleması
ve Ahmed b. Hanbel bu görüştedirler. Buna göre; bir kimsenin bir kimse ile, meselâ
elindeki atını verip iki ay sonra başka bir at veya bir öküz almak üzere alışveriş akdi
yapmaları sahih değildir. Yukarıdaki hadisler bunun caiz olmadığını ifade
etmektedirler. Ayrıca, hayvan tüm özellikleri ile zabtedilebilen bir mal değildir.
Dolayısıyla ileride teslim edilmesi şart koşulan hayvanın teslim tesellümünde taraflar
arasında anlaşmazlık çıkabilir. Meselâ, hayvanı alacak olan daha kalitelisini isterken
verecek olan daha düşüğünü vermek isteyebilir. Bu da aralarında bir nizaa sebep ola-
bilir. "Nizaa sebep olan bütün cehaletler akdin fesadına sebeptir."
İmam Şafiî; hayvanı hayvan karşılığında veresiye satmanın caiz olduğu
görüşündedir. Şevkânî, ulemanın cumhurunun bu görüşü paylaştıklarını bildirir.
Bundan sonra gelecek olan hadis, bu tür bir alışverişi caiz görenler için delildir.
Bunlar, üzerinde durduğumuz hadisin tenkide tabi olduğunu söyleyerek, kendilerini
savunurlar. Ayrıca Şafiî, bu hadiste nehyedilen vadeden maksadın; iki taraflı olan
vade olduğunu söyler. Yani her iki tarafın birbirlerine verecekleri hayvanın elde
olmayıp ileride vermeyi taahhüd etmeleri ile ilgili olduğunu, bunun da "borcu borç
karşılığı satmak" olduğu için caiz olmadığını belirtir.

Şevkânî, Hanefîlerin görüşünü destekleyerek şöyle der: "Eğer lügatta veya fıkıh
ıstılahında, elde olmayanı elde olmayan (ma'dunıu ma'dum) karşılığında satmaya
veresiye satma deniliyorsa, Şafiî'nin dediği olur. Ama öyle değilse, bu satışı nehyeden
hadislere dönmek gerekir. Çünkü her ne kadar bunların her birisi için tenkidler
yapılmışsa da bunlar Semüre, Câbir b. Semüre ve İbn Abbas'tan -üç ayrı sahabeden
gelen yollarla- sabit olmuşlardır ve birbirlerini takviye etmektedirler. Bunlar;
tenkidden tamamen hâli olmayan bir tek hadise tercih edilirler. O tek hadis, (bundan
sonra gelecek olan) İbn Amr hadisidir. Üstelik Tirmizî ve İbnü'l-Cârûd, Semüre
hadisinin sahih olduğunu söylerler. Bu da ikinci bir tercih sebebidir. Aynı şekilde
usûlde bilinmektedir ki, harama delâlet eden delil, ibâhaya delâlet eden delile tercih
edilir. Bu da üçüncü bir tercih sebebidir. (Bu hükme zıt olarak) varid olan sahabelerin
eserleri de hüccet değildir. Olduğu farzedilse bile bu ihtilaflıdır."
Görüldüğü gibi Şevkânî bu sözleri ile hayvanı hayvan karşılığında veresiye satmayı
caiz görmeyenlerin görüşünü üstün göstermektedir.

İmam Mâlik'in görüşü; yukarıdaki iki görüşün ortası bir görünüm arzetmektedir. Ona
göre, eğer peşin verilecek hayvanla vade ile verilecek hayvanlar aynı cinstense (at
verip at almak gibi) bu akd caiz değil, aynı değilse (at verip inek almak gibi) caizdir.
£120]

Bazı Hükümler

İster aynı cinsten olsun ister farklı cinsten, iki hayvanı birbirleri karşılığında biri peşin
biri veresiye olmak üzere satmak caiz değildir. Mesele ihtilaflıdır. Bu ihtilâf yukarıda



[1211

anlatılmıştır.



16. (Hayvanı Hayvan Karşılığında Veresiye Satmakta) Ruhsat