بَابُ الرَّجُلِ يَحْلِفُ أَنْ لَا يَتَأَدَّمَ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابُ الرَّجُلِ يَحْلِفُ أَنْ لَا يَتَأَدَّمَ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2888 حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى ، حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ الْعَلَاءِ ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ يَحْيَى بْنِ حَبَّانَ ، عَنْ يُوسُفَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَلَامٍ ، قَالَ : رَأَيْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَضَعَ تَمْرَةً عَلَى كِسْرَةٍ ، فَقَالَ : هَذِهِ إِدَامُ هَذِهِ ، حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ ، حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ حَفْصٍ ، حَدَّثَنَا أَبِي ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ أَبِي يَحْيَى ، عَنْ يَزِيدَ الْأَعْوَرِ ، عَنْ يُوسُفَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَلَامٍ ، مِثْلَهُ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The last verse revealed about the decease who left no descendants or ascendants: They ask thee for the legal decision. Say: Allah directs (thus) about those who leave no descendants or ascendants as heirs.

(3259) Yusuf b. Abdullah b. Abdüsselâm'dan, şöyle dediği rivayet edilmiştir:
Rasûlullah (s.a)'i gördüm; hurmayı bir ekmek parçasının üzerine koyup, "Bu (hurma),

1781

bunun (ekmeğin) katığıdır." buyurdu.
Açıklama

Bu hadis, hurmanın katık olduğuna delâlet etmektedir. Bilindiği gibi katık; ekmekle
birlikte yenen maddelerdir. Ancak hangi maddelerin katık sayılıp sayılmadığmda
farklı görüşler vardır. Konunun yeminle ilgisi; katık yememeye yemin eden kişinin
neleri yediği takdirde yemininin bozulacağı yönündendir.

Aynî, bu hadis ile; ister taze olsun ister kuru, evde bulunan ekmeğin dışındaki tüm
yiyeceklerin katık sayıldığı sonucuna varıldığım söyler. Buna göre; katık yememeye
yemin eden kişi, hurma yerse yeminini bozmuş olur.

Ebû Hanîfe ve Ebû Yusufa göre katık; zeytin yağı, bal, sirke gibi (ekmeğe)
sürülebilen yiyeceklerdir. Çünkü katık, kendi başına değil ekmekle birlikte yenen, ona



tabi olan yiyeceklerdir. Ama, kızartılmış et, peynir, yumurta gibi ekmeksiz yenilen
yiyecekler katık değildirler.

İmam Şafiî, İmam Mâlik, Ahmed b. Hanbel, İmam Muhammed ve Ebû Yusuf un bir
görüşüne göre; çok kere ekmekle birlikte yenen maddeler katıktır.
İbn Hacer, İbnü'l-Kassâr'm şöyle dediğini nakleder:

"Ekmekle birlikte kızartılmış et yiyenin bu eti katık edindiği konusunda dilciler
arasında hiçbir görüş ayrılığı yoktur. Bu kişi eğer katıksız ekmek yedim dese, yalan
söylemiş, katıkla ekmek yedim dese doğru söylemiş olur.

Ama, Kûfelilerİn; katık, iki şeyin arasını birleştirmenin adıdır, şeklindeki sözleri,
katıktan maksadın; ekmeğin o şey içinde yok edilmesine delildir. Bu durumda katık;
.parçalarının ekmeğin parçalan içine girmesi suretiyle ona tabi olur. Bu da ancak,
katığın sürülmesi (ekmeğin bandırılması) suretiyle olur. Karşı görüşte olanlar buna;
"Önceki söz doğrudur. Fakat katıkla ekmeğin parçalarının birbirine yemeden önce
girmesi iddiasının delili yoktur. Maksat, önce birleştirmek, sonra da yemek suretiyle
yok etmektir. İşte o zaman parçaların birbirinin içine girmesi gerçekleşir." diyerek
karşılık verirler." Neyin katık sayılıp neyin sayılmayacağını, bugün "katık"
kelimesinin ifade ettiği manadan ziyade örfe bağlamak daha uygun olsa gerektir. Çün-
kü bunu en güzel tayin eden şey örftür. Günümüzün örfü de ikinci görüşe daha uygun
1291

düşmektedir.