بَابٌ فِي الْبِنَاءِ عَلَى الْقَبْرِ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابٌ فِي الْبِنَاءِ عَلَى الْقَبْرِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2858 حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ ، أَخْبَرَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ ، أَخْبَرَنِي أَبُو الزُّبَيْرِ ، أَنَّهُ سَمِعَ جَابِرًا ، يَقُولُ : سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ نَهَى أَنْ يَقْعُدَ عَلَى الْقَبْرِ ، وَأَنْ يُقَصَّصَ وَيُبْنَى عَلَيْهِ ، حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ ، وَعُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ ، قَالَا : حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ غِيَاثٍ ، عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ ، عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ مُوسَى ، وَعَنْ أَبِي الزُّبَيْرِ ، عَنْ جَابِرٍ ، بِهَذَا الْحَدِيثِ ، قَالَ أَبُو دَاوُدَ : قَالَ عُثْمَانُ : أَوْ يُزَادَ عَلَيْهِ ، وَزَادَ سُلَيْمَانُ بْنُ مُوسَى : أَوْ أَنْ يُكْتَبَ عَلَيْهِ ، وَلَمْ يَذْكُرْ مُسَدَّدٌ فِي حَدِيثِهِ : أَوْ يُزَادَ عَلَيْهِ ، قَالَ أَبُو دَاوُدَ : خَفِيَ عَلَيَّ مِنْ حَدِيثِ مُسَدَّدٍ حَرْفُ وَأَنْ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Prophet (ﷺ) said: Whatever is cut off of an animal when it is alive is dead.

(3225) Cabir (r.a) dedi ki:

Rasûlullah (s.a)'ı kabir(ler) üzerine oturulmasını, (kabirlerin) kireçlenmesini ve (kabir)

15961

üzerine bina yapılmasını yasaklarken işittim.
Açıklama

İbn Hazm bu hadisin zahirine sarılarak, buradaki yasağın hürmet ifade ettiğini,
dolayısıyla kabirleri kireçlemenin haram olduğunu söylemiştir.

Hanefılerle, Malikilere, Şâfıîlere ve İmam Ahmed'le Davud'u Zahirî'ye ve daha birçok
ilim adamına göre ise, buradaki yasak kerahet içindir, dolayısıyla kabirleri kireçlemek
mekruhtur.

Bu mevzuda Menhel yazarı şunları söylüyor: "Her ne kadar âlimlerin büyük
çoğunluğu bu hadis-i şerifteki yasağın hürmet ifade etmeyip, kerahet ifade ettiğini
söylemişlerse de, aslında ben hadisdeki bu yasağı asli manâsı olan haramlıktan çıkarıp
kerahete hamlettiren bir delile rastlamadım. Binaenaleyh kanaatimce buradaki yasağın
hükmü kerahet değil hürmettir. Öyle zannediyorum ki ölülerin kabirlere, baki
kalmaları için değil, bilakis çürümeleri için konuldukları hikmetine bağlı olarak,
kabirleri kireçlemek yasaklanmıştır. Çünkü kireç dünya meskenlerinin zinetidir.
Kabirdeki ölününse buna ihtiyacı yoktur."

Hadis-i şerifte kabir üzerine bina yapmanın yasak olduğu da ifade edilmektedir.
Turtuşî'nin ifadesine göre, kabir üzerine bina yapmak birisi taş veya benzer;
malzemelerle bina yapmak, diğeri de çadır ve benzeri malzemeleri kabrin üzerine
yerleştirmek suretiyle iki şekilde olur ki hadis-i şerifteki yasak her ikisine de şamildir.
Bu mevzuda fıkıh âlimlerinin görüşünü şu şekilde özetlemek mümkündür:

1. İbn Hazm bu hadis-i şerifin zahirine bakarak kabir üzerine bina yap-nanm haram
olduğunu söylemişlerdir. Şâfiîlerle, Hanbelilere göre ise, eğer nezar bu binayı yaptıran
kimsenin mülkü içerisinde bulunuyorsa o zaman ?u mekruh olur. Fakat, mezar, halkın
hayrına bağışlanmış bir arazi içerisinle bulunuyorsa o zaman haram olur.

2. Şafiî imamlarından Nevevî: "Bizim arkadaşlarımız umumi mezarlık üzerine yapılan
binanın yıkılması lazım geldiği hususunda ittifak etmişlerdir." diyor.

3. Hanefılere göre ise, eğer bu bina mezarı süslemek için yapılmışsa haramdır. Onu
takviye için yapılmışsa mekruhtur.

el-Ezhar isimli eserde; eğer mezar, bu binayı yaptıranın kendi mülkü içerisinde ise,
bina yaptırmak mekruh, kendi mülkü içerisinde değilse haram olur. Eğer bu bina,
mescitse yıkılması gerekir denilmektedir.



4. Malikilere göre ise, kabir üzerine yapılan bina veya gerilen bir çatı eğer ölünün
mülkünde ise veya başkasının mülkünde olup da sahibi tarafından kabir yapılması ve
üzerine bina inşa edilmesi için izin verilmişse veya bu bina gösteriş için yapılmamışsa,
kubbeli olmasa bile mekruhtur. Fakat ölüleri defn için vakfedilmiş, yani umuma ait
olan mezarlıkta bulunan bir kabir üzerine bina yapmak, yahutta her nerede olursa
olsun herhangi bir kabir üzerine gösteriş için bina yapmak haramdır. Çünkü bu hareket
hem başkalarının bu kabristandaki hakkını kısıtlamaktır, hem de Allah'ın yasaklamış
olduğu kibirlenme veya gösteriş için yapılmıştır.

Bu bina, mezarı bir takım zararlardan korumak için yapılmış bile olsa, yapılan bu işin
haramdan başka bir şey olmadığında Malikilerce ittifak vardır . Kabir üzerine
oturmanın hükmü bu mevzuya hasredilen 71-73. numaralı babda ele alınacaktır.
[597]

(İnşaallah)
Bazı Hükümler

1. Kabir üzerine oturmak yasaktır

2. Kabirleri kireçle sıvamak yasaklanmıştır.

15981

3. Kabir üzerine bina yapmak caiz değildir.

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2859 حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِيُّ ، عَنْ مَالِكٍ ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيِّبِ ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : قَاتَلَ اللَّهُ الْيَهُودَ اتَّخَذُوا قُبُورَ أَنْبِيَائِهِمْ مَسَاجِدَ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Prophet (ﷺ) said: (the narrator Sufyan said: I do not know but that it [the tradition] has been transmitted from the Prophet (ﷺ): He who lives in the desert will become rude; he who pursues the game will be negligent, and he who visits a king will be perverted.

(3227) Ebû Hüreyre'den (rivayet olunduğuna göre); Rasülullah (s. a):
"Allah yahudilerin canını alsın! Peygamberlerinin kabirlerini mescid edindiler."
[60U

buyurmuştur.
Açıklama

Metinde geçen fiili "canını alsın" yahutta "belasını versin, lanet etsin" manasında
kullanılmıştır.Lanet ise Allah'ın rahmetinden uzaklaştırmaktır.

Bu hadis-i şerif, Müslim'in Sahihinde "Allah yahudilerle hristiyanlara la'net etsin.
Peygamberlerinin kabirlerini mescid yaptılar." şeklinde "lanet etsin" tabiriyle ve
yahudilerle birlikte hristiyanlarm da ismi zikredilerek rivayet edilmiştir. Bazı hadis
alimlerine göre, Rasûlü Zişan Efendimiz bâzan kabirleri mescid yapanları lanetlerken
yahudilerle hristiyanlan birlikte zikrettiği halde bazan sadece yahudileri zikretmesinin
sebebi, bu işi ilk defa yapanların yahudiler olmasıdır. Binaenaleyh yahudiler daha
zalim ve bu hususta daha müfrittirler.

Alimlerden bazıları bu hususta yahudilerle birlikte hristiyanlara da lanet
buyurulmasmı müşkil saymışlardır. Çünkü Hz. İsa ile Peygamberimiz Muhammed
Mustafa (s. a) arasında hristiyanlarm başka peygamberi yoktur.

İsa (a. s) ise diri olarak göğe çekildiği için zaten kabri yoktur. Binaenaleyh bu mes'ele
müşkildir. Bazıları bu müşkili halletmek için, hristiyanlarm Hz. İsa'dan başka bir
takını peygamberleri bulunduğunu, yalnız o peygamberlerin mürsei olmadıklarını
söylemişlerdir. Fakat bu cevap tatminkâr görülmemiştir. Bazıları: "Hadisten murad:
Peygamberlerle onlara tabi olanların büyükleridir. Yalnız hadisde tabi olanlar
zikredilmemişdir" derler. Bu takdirde hadisin manâsı şöyle olur: *'Allah yahudilerle,
hristiyanlan rahmetinden ırak eylesin! Çünkü onlar peygamberleri ile onlara tabi olan
bazı büyüklerin mezarlarını mescid ittihaz ettiler."

Müslim'in Cündeb tariki ile rivayet ettiği son hadis de bu kavli te'yid etmektedir.
Çünkü Cündeb hadisinde: "Yahudilerle, hristiyanlar peygamberlerinin ve salihlerinin
kabirlerini mescid ittihaz ederlerdi." buyurulmuş-tur. Bu hususda daha başka tevcih
yapanlar da bulunmuştur.

Rasülullah (s.a)'in: "Peygamberlerinin kabirlerini mescid ittihaz etliler." buyurması
mukadder bir suale cevabıdır. Sanki: "Yahudilerle hristiyanlara lanet etmenin sebebi



nedir?" diye sorulmuş da, bu.cevabı vermişdir. Ravinin: "Rasülullah (s. a) ümmetini
onların yaptıklarından sakındırmak için" sözü dahi bu kabildendir. Yani sanki raviye:
"Rasülullah (s.a)'in vefat ederken bu sözü söylemesinin hikmeti nedir?" diye sorulmuş
da bu cevabı vermiş gibidir.

Buradaki nehyin hikmeti bu işin zamanla tedricen putperestlik halini alması veya ona
benzemesi endişesidir.
Nevevî diyor ki:

"Alimler şunları söylemişlerdir: Peygamber (ş.a)'in kendi kabri ile başkalarının
kabirlerini mescid ittihaz etmekden nehy buyurması, kendisine ta'zim hususunda
gösterilecek mübalağadan ve bu sebeple vuku'a gelecek fitneden korktuğu içindir.
Çünkü mübalağalı ta'zim çok defa küfre müeddi olur. Nitekim geçmiş ümmetlerde hal
böyle olmuştur.'

Müslümanlar çoğalıp da Mescid-i Nebevî'nin büyütülmesine ihtiyaç görülünce
ümmehat-ı mü'minin ve bu meyanda Rasülullah (s. a) ile iki yar-ı kadimi Ebû Bekir ve
Ömer (r.a)'nm kabirlerini ihtiva eden Hz. Aişe'nin odası dahi mescidin içinde kaldı. Bu
hal karşısmda-ashab-ı kiram mezkur kabirlerin etrafına yüksek duvarlar çevirerek
kabirlerin mescidden görünmesini ve dolayısı ile avam tabakasının onlara karşı

r6021

dönerek namaz kılmalarını önlediler."
71-73. Kabir Üzerine Oturmak Mekruhtur