بَابُ الدَّفْنِ عِنْدَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَعِنْدَ غُرُوبِهَا

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابُ الدَّفْنِ عِنْدَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَعِنْدَ غُرُوبِهَا

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2826 حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ ، حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ عَلِيِّ بْنِ رَبَاحٍ ، قَالَ : سَمِعْتُ أَبِي يُحَدِّثُ ، أَنَّهُ سَمِعَ عُقْبَةَ بْنَ عَامِرٍ ، قَالَ : ثَلَاثُ سَاعَاتٍ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَنْهَانَا أَنْ نُصَلِّيَ فِيهِن ، َّ أَوْ نَقْبُرَ فِيهِنَّ مَوْتَانَا : حِينَ تَطْلُعُ الشَّمْسُ بَازِغَةً حَتَّى تَرْتَفِعَ ، وَحِينَ يَقُومُ قَائِمُ الظَّهِيرَةِ حَتَّى تَمِيلَ ، وَحِينَ تَضَيَّفُ الشَّمْسُ لِلْغُرُوبِ حَتَّى تَغْرُبَ أَوْ كَمَا ، قَالَ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

Ibn Isa added: (Ibn Abbas) and AbuHurayrah said: The Messenger of Allah (ﷺ) forbade the devil's sacrifice. AbuIsa added in his version: This refers to the slaughtered animal whose skin cut off, and is then left to die without its jugular veins being severed.

(3192) Ukbe b. Amr dedi ki:

Üç vakit vardır ki, Rasûlullah (s. a) bizi o vakitlerde namaz kılmaktan veya ölülerimizi
defnetmekten nehyederdi:

1. Güneş doğmaya başladığından yükselinceye kadar,

2. (Güneş) tam gökyüzünün ortasında iken (batıya) meyledince-ye kadar,

3. Güneşin batmaya meylettiği andan batmasına kadar. (Ukbe son cümleyi bu şekilde

r4741

ifade etti) yahut da buna benzer bir şey söyledi.
Açıklama

Hadis-i şerifte geçen "Ölülerimizi defnetmekten" cümlesi âlimlerin çoğuna göre,
zahiri rhanâsmda kullanılmıştır. Bu manâya göre, ölüleri sözü geçen üç zamanda
kabre koymak caiz değildir. Bu manâ ile amel eden İbn Hazm, bu zamanda cenazeyi
defnetmenin haram, Hanbeliler de mekruh olduğunu söylemişlerdir. Ancak İbnü'I-
Mübarek ile Hanefılere ve Şafıilere.göre ise bu cümle burada "ölülerimiz üzerine
cenaze namazı kılmaktan" manâsında kullanılmıştır. Binaenaleyh bu hadis-i şerifte
yasaklanan bu üç zamanda cenaze defnetmek değil cenaze namazı kılmaktır.
Yine metinde geçen "Yükselinceye kadar" cümlesinden maksat ise 1277 numaralı
hadis-i şerifin şerhinde de açıkladığımız gibi, güneşin göz kararıyla ufuk çizgisinden
bir mızrak boyu yükseldiği zamandır. Buna göre, güneşin doğmaya başladığı andan
itibaren güneşin ufukta göz kararıyla bir mızrak boyu yükselmesine kadar geçen süre
içerisinde; herhangi bir namazı kılmak ve cenazeyi defnetmek yasaklanmıştır. Aslında
güneşin bu noktaya geldiği an, yeryüzünde bulunduğumuz nokta ile güneş arasındaki
çizginin yerküresine göre beş derecelik bir açı teşkil ettiği andır. Bizim
memleketimize göre, güneşin doğmaya başladığı andan itibaren bu ana kadar geçen
zaman kırk ila elli dakika arasında değişen bir zamandır.

Güneşin gökyüzünün ortasına gelmesinden maksat, güneşin tam tepeye gelip de
herşeyin gölgesinin kaybolduğu zeval vaktidir. Metindeki bu cümleden ve bu cümleyi
takibeden "Batıya meyledinceye kadar" cümlesinden anlaşılıyor ki, Rasûl-ü Zîşan



Efendimiz, zeval vaktinden itibaren güneşin batıya meyledişine kadar geçen süre
içerisinde cenaze namazı kılmayı yasakladığı gibi, güneşin batmaya yaklaşıp da
sararmasından ve güneşin ışınları gözleri kamaştırmaz bir hale geldiği andan battığı

1425]

ana kadar geçen süre içerisinde cenaze namazı kılmayı da yasaklamıştır.
Bazı Hükümler

1. Metinde belirtilen üç vakitte cenaze namazı kılmak ve cenaze defnetmek yasaktır.
Ulema bu mevzuda ihtilaf etmiştir.

a) İmam Ahmed ile İshak, es-Sevrî, Ata, en-Nehâî ve el-Evzaî mevzumuzu teşkil eden
hadis-i şerife dayanarak sözkonusu vakitlerde cenaze namazı kılmanın mekruh
olduğunu söylemişlerdir.

Ibn Ömer (r.a)'in de bu görüşte olduğu rivayet edrilmiştir. Hanefi âlimleri de bu
görüştedir. Şu farkla ki Hanefilere göre, bu vakitlerden biri girdikten sonra, yıkanıp
kefenlenerek namazının kılınması için hazırlanmış olan bir cenazenin namazını kılıp
defnetmekte hiç bir kerahet yoktur.

b) Mâlikilere göre, güneş doğarken, batarken ve Cuma hutbesi okunurken, cenaze
namazı kılmak haramdır. Sabah namazından sonra güneşin doğmasına yakın bir
zamana kadar caizdir. Bundan sonra güneşin doğup bir mızrak boyu yükselmesine ve
ikindi namazından sonra güneşin batmasına kadar geçen süre içerisinde cenaze namazı
kılmak da mekruhtur.

c) Şafıîlere göre, sözü geçen kerahet vakitlerinde cenaze namazı kılmak mekruh
değildir. Ancak bu vakitler kasden seçilerek namaz bu vakitlere denk getirilirse, o
zaman mekruh olur. Hadisteki nehy bu şekilde kasden mekruh vakitlerde kılman
cenaze namazlarına aittir.

İbn Hazm da metinde belirtilen üç vakitte cenaze namazı kılmanın mekruh olduğu
görüşündedir. Ona göre, mevzumuzu teşkil eden bu hadis-i şerifteki nehy kasıtlı ve
özel olarak sözü geçen vakitlere denk getirilerek kılman nafile namazlara aittir.

2. Metinde açıklanan üç vakitte cenazeyi defnetmek yasaktır. Ancak âlimler, bu
yasağın hükmü üzerinde ihtilafa düşmüşlerdir.

Ibn Hazm, bu hadisin zahirine dayanarak ölüyü bu vakitlerden birinde defnetmenin
haram olduğunu söylerken, Hanbeliler, mekruh olduğunu, Ha-nefılerle, Şafiîler de
defn için bu vakitler kasden seçilmiş olmamak şartıyla caiz olduğunu söylemişlerdir.
Fakat ölünün daha fazla bekletilmesiyle çürüyüp dağılmasından korkulması halinde,
bu vakitlerde defnedilmesinin caiz olduğunda tüm âlimler ittifak etmişlerdir. Bu
mevzunun tamamı 1274 numaralı hadis-i şerifin şerhinde geçtiğinden okuyucularımız

[4761

oraya müracaat edebilirler.

52. Bir Kadın Cenazesiyle Erkek Cenazesi Birlikte Getirildikleri Zaman, Hangisi
İmama Daha Yakın Olarak Konur?