بَابُ الْمَشْيِ أَمَامَ الْجَنَازَةِ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابُ الْمَشْيِ أَمَامَ الْجَنَازَةِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2814 حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِيُّ ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ ، عَنِ الزُّهْرِيُّ ، عَنْ سَالِمٍ ، عَنْ أَبِيهِ ، قَالَ : رَأَيْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَأَبَا بَكْرٍ وَعُمَرَ يَمْشُونَ أَمَامَ الْجَنَازَةِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Messenger of Allah (ﷺ) sacrificed during a journey and then said: Thawban, mend the meat of this goat. I then kept on supplying its meat until we reached Medina.

(3179) (Salim'in) babasından demiştir ki: Peygamber (s. a) Ebû Bekir ve Ömer (r.a) yi

[423]

cenazenin önünde yaya olarak yürürlerken gördüm.
Açıklama

Bu hadis-i şerif cenazeyi uğurlarken önünde yürümenin müs-tehab olduğunu söyleyen



İbn Ömer'le el-Hasen b. Ali, Ebû Katade, Ebû Hureyre, İbnü'z-Zübeyr, el-Kasım b.
Muhammed, Salim, İbn Ebû Leyla, ez-Zührî, Şafiî, Malik ve Ahmed (r.a)'in delilidir.
Bu görüşte olan âlimlere göre, cenazeyi uğurlamakta olan bir kimse, onun şefaatçisi
durumundadır. Şefaatçinin şefaatta bulunduğu kimsenin önünde olması gerekir.
İmam Ebû Hanife ile taraftarları, İmam Evzaî ve İshak ise cenazeyi uğurlarken
arkasından yürümesinin önünden yürümekden daha faziletli olduğunu söylemişlerdir.
Delilleri ise "Cenazenin önünde yürünmez" anlamındaki 3171 numaralı Ebû Hüreyre
hadisi ile Hakim'in Ebû Ümame'den naklettiği "Rasûlullan (s. a) oğlu İbrahim'in
cenazesinin arkasında sessizce yürüdü" anlamındaki hadis-i şeriftir. Bu görüşte olan

f4241

âlimlere göre "Rasûlullah (s. a) bize cenazeye tabi olmamızı emretti" mealindeki
hadis-i şerif de cenazenin arkasında yürümenin daha faziletli olduğuna delalet eder.
Bu hadis-i şerifte cenazeye tabi olmak emredilmektedir. Cenazeye tabi olmaksa
önünde değil arkasında yürümekle gerçekleşir ve ayrıca sözü geçen âlimlere göre,
mev-zumuzu teşkil eden Ebû Dâvûd hadisinde ifade edilen, Hz. Peygamberle Ebû
Bekir ve Ömer'in cenazenin arkasında yürümesi, cenazenin önünden yürümenin
faziletine delalet etmez. Sadece cenazenin önünden yürümeninde caiz olduğuna
delalet eder.

Nitekim Ebû Ca'fer et-Tahavî'nin rivayet ettiği hadis-i şerifte ifade edildiğine göre,
"Hz. Ömer ile Hz. Ebû Bekir cenazenin önünde Hz. Ali de arkasında yürürmüş. Bunun
sebebi Hz. Ali'ye sorulunca, onlar cenazenin arkasında yürümenin önünde
yürümekten, farz namazlarının nafilelere üstünlüğü kadar üstün olduğunu bilirler.
Fakat (cenazenin arkasında yürümenin de caiz olduğunu öğretmek ve) halka kolaylık
sağlamak için, önde yürürler, cevabını vermiştir."

Hz. Ali'nin bu açıklamasından anlaşıldığına göre, halk cenazenin önünden yürümenin
caiz olmadığını zannediyordu. Bu yüzden de hepsi cenazenin arkasından yürüdüğü
için izdiham oluyor, yollar daralıyor ve yürüme zorlaşıyordu. Hz. Ebû Bekir'le. Hz.
Ömer halka her ne kadar cenazenin arkasından yürümek daha faziletli ise de, önde
yürümenin de caiz olduğunu halka öğretmek ve cenazeleri uğurlarken meydana gelen
sıkışıklıktan onları kurtarmak için cenazenin Önünden yürümüşlerdir.
Bezlü'l-Mechud yazarının açıklamasına göre, cenazeyi kabre götürürken ne tarafında
yürümenin daha faziletli olduğu mevzuunda beş görüş vardır.

1. Yaya olsun binitli olsun kişinin cenazenin önünden yürümesi mutlak surette daha
faziletlidirjmam Şafiî (r.a) bu görüştedir.

2. Yayaların önden yürümesi, binitlilerin de arkadan yürümesi daha faziletlidir. İmam
Ahmed ile İmam Malik (r.a) bu görüştedirler.

3. İster binitli, ister yaya olsun, cenazeyi uğurlayan bir kimsenin cenazesin arkasından
yürümesi daha faziletlidir. Hanefi âlimleri, bu görüştedirler.

4. Kişi muhayyerdir. Dilerse cenazenin önünden, dilerse arkasından gider. İmam Sevrî
bu görüştedir.

5. Eğer cenazede kadınlar varsa önden yürümek, kadınlar yoksa arkadan yürümek
daha faziletlidir. İmam Efaû Hanife (r.a) bu görüştedir.

Mevzumuzu teşkil eden bu hadisin senedinde geçen Salim'in babasından maksad, Hz.
Abdullah b. Ömer'dir. Hz. Salim'i hürriyetine Hz. Abdullah b. Ömer kavuşturduğu için
Hz. Salim onun aile fertleri arasına girmiş, bu yüzden de Hz. Abdullah'ın oğlu olarak
[4251

anılmıştır.



: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2815 حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ بَقِيَّةَ ، عَنْ خَالِدٍ ، عَنْ يُونُسَ ، عَنْ زِيَادِ بْنِ جُبَيْرٍ ، عَنْ أَبِيهِ ، عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ ، وَأَحْسَبُ أَنَّ أَهْلَ زِيَادٍ أَخْبَرُونِي أَنَّهُ رَفَعَهُ إِلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : الرَّاكِبُ يَسِيرُ خَلْفَ الْجَنَازَةِ ، وَالْمَاشِي يَمْشِي خَلْفَهَا ، وَأَمَامَهَا ، وَعَنْ يَمِينِهَا ، وَعَنْ يَسَارِهَا قَرِيبًا مِنْهَا ، وَالسِّقْطُ يُصَلَّى عَلَيْهِ ، وَيُدْعَى لِوَالِدَيْهِ بِالْمَغْفِرَةِ وَالرَّحْمَةِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

There are two characteristics that I heard the Messenger of Allah (ﷺ) say: Allah has decreed that everything should be done in a good way, so when you kill use a good method. The version of the narrators other than Muslim says: So kill in a good manner. And when you slaughter, you should use a good method, for one of you should sharpen his knife, and give the animal as little pain as possible.

(3180) Ziyad (in) Peygamber (s.a)'e kadar ulaştırdığı merru bir hadiste Hz. Peygamber
Efendimiz şöyle) buyuruyor:

"Binitli, cenazenin arkasında yürür, yaya ise (cenazenin) önünden ve arkasından ona
yakın olarak sağından ve (ya) solundan yürüyebilir. Düşük üzerine namaz kılınır anne

[4261

ve babası için de (Allah'-dan) mağfiret ve rahmet istenir."
Açıklama

Bu hadis-i şerif, cenazeyi kabre götürürken bir vasıtaya binmenin caiz olduğuna
delalet etmektedir. Fakat bu cevaz, bir cenazeyi kabre kadar uğurlayabilmek için
kesinlikle bir vasıtaya binmeye muhtaç olan kişiler içindir. Çünkü Hz. Peygamberin
bir cenazeyi kabre götürürken binmesi için kendisine takdim edilen bir hayvana
binmeyi kabul etmediğini ifade eden 3177 ve 3178 numaralı hadis-i şerifler buna
delalet etmektedir. 3177 ve 3178 numaralı hadisi şeriflerdeki cenazeyi uğurlamaya bir
vasıtayla gitmekle ilgili yasak, cenazeyi uğurlarken özürsüz olarak vasıtaya binmeye
ait olduğuna göre, bu hadislerle mevzumuzu teşkil eden hadis-i şerif arasında bir
çelişki yoktur. Çünkü sözü geçen hadislerdeki yasak, cenazeyi uğurlarken mazeretsiz
olarak vasıtaya binmekle ilgilidir. Mevzumuzu teşkil eden hadis-i şerifteki cevaz ise,
mazereti olan kimselerle ilgilidir.

Mevzumuzu teşkil eden hadis-i şerife dayanarak, Maliki âlimleri ile Hanefi, Hanbeli
âlimleri ve cumhur ulema cenazeyi uğurlarken mazeretinden dolayı bir vasıtaya
binmek durumunda kalan bir kimsenin cenazeyi arkadan ta'kibetmesinin daha
faziletli olduğunu söylemişlerdi.

Şafiî âlimlerine göre, efdal olan binitli kimselerin de yayalar gibi cenazenin
arkasından yürümeleridir. Fakat mevzumuzu teşkil eden hadis-i şerifin zahiri Şafıîlerin
aleyhine bir delildir.

Süfyan-ı Sevrî (r.a) de bu hadisin zahirine dayanarak cenazeyi uğurlamaya çıkan
kimsenin cenazenin dört tarafında da yürüyebileceğini söylemiştir.
Buraya kadar anlattığımız meseleleri şöylece özetlememiz mümkündür:

1. Cenazeyi uğurlarken mazeretsiz olarak bir vasıtaya binmek mekruhtur.

2. Cenazeyi uğurlarken dört tarafında da yürümek caiz olmakla beraber, önünde
yürümenin mi yoksa arkasında yürümenin mi daha faziletli olduğu mezheb imamları
arasında ihtilaflıdır.

İbn Hazm'a göre, binitli olan kimseler, cenazenin arkasında yürürler, yayalarsa
cenazenin istedikleri tarafından yürüyecebilirler. Fakat arkasından yürümeleri daha
iyidir.

Mevzumuzu teşkil eden bu hadis-i şerif, ayrıca düşük çocuk üzerine namaz kılmanın
meşruluğuna delalet etmektedir. Nitekim İmam-ı Ahmed ile Dâvud Zahiri bu hadisin
zahirine sarılarak doğunca ister ağlayıp ta ölsün isterse tamamen ölü olarak dünyaya
gelsin, düşük üzerine namaz kılınması gerektiğine hükmetmişlerdir. Bu görüş , Hz.
İbn Ömer'le İbn el-Müseyyeb ve İbn Şîrîn' den de rivayet olunmuştur.
İmam Ebû Hanife ile taraftarları, İmam Malik, el-Evzaî ve Şafiî (r.a)'e göre, düşük
doğunca, sesi işitildikten sonra Ölürse, cenaze namazı kılınır, fakat tamamen ölü
olarak dünyaya gelir de hiç sesi işitilmezse namazı kılınmaz. Çünkü "Çocuk canlı



T4271

olarak dünyaya gelmedikçe, ona cenaze namazı kılınmaz." meâlideki hadis-i
şerif buna delalet eder.

Çocuğun sesinin duyulmasından veya ağlamasından maksat, aksırıp, tıksırması,
bağırıp-çağırması gibi hayat belirtilerinden birinin onda görülmesidir.
Her ne kadar Tirmizî'nin bu rivayetinin senedinde çeşitli yönlerden tenkide uğrayan
İsmail b. Müslim el-Mekkî varsa da aslında bu hadisi şerif Nesai, İbn Hibban ve
Hakim tarafından da rivayet edilerek takviye edilmiştir. İbn Mace, bu hadisi şu
manâya gelen lafızlarla rivayet etmiştir: "Çocuk doğarken istihlal ettiği (hayat belirtisi

f4281

gösterdiği) zaman üzerine cenaze namazı kılınır ve (kendisi) mirasçı da olur."
Bazı Hükümler

1. Cenazeyi kabre götürürken bir vasıta üzerinde bulunan kimselerin cenazenin
ardından yürümeleri onunde ya da sağında veya solunda yürümelerinden daha
faziletlidir.

2. Cenazeyi kabre götürürken, onu yaya olarak takibeden kişiler, cenazenin dört
tarafından da yürüyebilirler.

3. Düşük üzerine cenaze namazı kılınır, anne ve babası için rahmet ve mağfiret dilenir.
f4291

45-46. Cenazeyi (Defnetmekte) Acele Etmek