بَابُ الْقِيَامِ لِلْجَنَازَةِ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابُ الْقِيَامِ لِلْجَنَازَةِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2807 حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ ، حَدَّثَنَا سُفْيَانُ ، عَنِ الزُّهْرِيِّ ، عَنْ سَالِمٍ ، عَنْ أَبِيهِ ، عَنْ عَامِرِ بْنِ رَبِيعَةَ ، يَبْلُغُ بِهِ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِذَا رَأَيْتُمُ الْجَنَازَةَ فَقُومُوا لَهَا ، حَتَّى تُخَلِّفَكُمْ أَوْ تُوضَعَ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

We performed tamattu' during the lifetime of the Messenger of Allah (ﷺ), sacrificed a cow for seven and a camel for seven people. We shared them.

(3172) Amir b. Rabia'dan (rivayet edilen bir hadisi şerifte) Peygamber (s. a) şöyle
buyurmuştur:

"Bir cenazeyi gördüğünüz zaman, ayağa kalkınız. Sizi (geçip) geride bırakmcaya ya

r4001

da yere konuncaya kadar (ayakta durunuz.")
Açıklama

Bu hadis-i şerifte, bir yerde otururken oradan bir cenazenin geçmekte olduğunu gören
kimselerin, hemen ayağa kaıkmalan ve cenaze yanlarından geçip gidinceye kadar,
yahutta onları geride bırakmadan önce omuzlardan indirilip yere konuncaya kadar,
ayakta durmaları emredilmektedir.

Metinde geçen "Cenazenin sizi geçip geride bırakması" tabiri mecazdır. Bu sözle
cenazeyi taşıyanlar kasdedilmiştir. Nitekim şu hadis-i şerifler; bu tabirle kasdedilen
kimsenin cenaze olmayıp cenazeyi taşıyan kimseler olduğunu açıkça ortaya
koymaktadır:



1. "Sizin biriniz bir cenaze gördüğünde onunla gitmek istemezse (cenaze ilerleyip)
cenazeden geri kalana kadar, yahut cenaze (yi götürenler) o kimseyi geride bırakana
kadar, yahut o kimseyi geride bırakmazdan evvel cenaze yere indirilene kadar kıyam



etsin."

2. "Biriniz cenazeyi gördü mü, şayet onun arkasından gitmiyorsa, gördüğü andan

r4021

itibaren, geçinceye kadar ayağa kalksın."

3. "Sizden biriniz bir cenaze namazı kılıp ta cenaze ile gitmezse cenaze kendisinden
uzaklaşınca oturabilir. Eğer cenaze ile giderse o zaman cenaze yere indirilmedikçe

[403]

oturmasın."

Mevzumuzu teşkil eden bu hadis-i şerifte otururken yanından bir cenaze geçmekte
olduğunu gören bir kimsenin ayağa kalkmasının meşru olduğu ifade edilmektedir.
Ancak bu ayağa kalkış ölüyü ta'zim için değildir. Ölümün dehşetli ve korkunç bir
hadise olduğunu ortaya koymak içindir.

Hz. İbn Ömer'le İbn Mes'ud, Ebû Musa el-Eşarî, Ebû Mes'ud el-Bedrî, Kays b. Sa'd,
Sehl b. Hanif, el-Misver b. Mahreme, el-Hasan b. Aliyy, Ka-tade, İbn Şîrîn, en-Nehâî,
Şa'bî, Salim b. Abdullah ve Malikilerden İbn Ha-bib ile İbn Macişun bu görüştedirler.
Delilleri ise, mevzumuzu teşkil eden hadis-i şerifle bir numara sonra tercümesini
sunacağımız hadis-i şeriftir.

İmam Malik (r.a) ile Ebû Hanife ve Şafiî (r.a) hazretlerine göre cenaze için ayağa
kalkmak İslâmm ilk yıllarında meşru iken, sonradan neshedilmiştir. Delilleri ise,
ileride tercümelerini sunacağımız 3175 ve 3176 numaralı hadis-i şeriflerdir.
Ancak Menhel yazarının açıklamasına göre, "Bu iki hadis cenaze için ayağa
kalkılmasmı emreden ve mevzumuzu teşkil eden hadis-i şerifi ve ben-
zerlerinijıeshedebilecek nitelikte değillerd... Çünkü bu hadislerden 3175 numaralı
hadis fiilî bir hadistir. Bilindiği gibi fiilî hadis, bu ümmete has bir hükmü ihtiva eden
kavli bir hadisi neshedemez. 3176 numaralı hadis-i şerif zayıf olduğundan sahih
hadislerle sabit bir hükmü neshedemez- Her ne kadar İmam Ahmed'in Müsned'inde:
"Hz. Peygamber bize cenaze geçerken oturmamızı emretti." diye bir rivayet varsa da,
bu cümle aynı hadisi rivayet eden Müslim'in kitabında bulunmadığı gibi, Tirmizî'nin
rivayetinde ve 3175 numaralı hadiste de yoktur.

Eğer 3176 numaralı hadisin sahihliğini kabul etsek bile, bu hadisin, kendisiyle çelişen
hadisleri neshettiği söylenemez. Çünkü, bu hadis-i şerifle, kendisine aykırı gibi
görünen hadis-i şeriflerin arasını te'lif etmek mümkündür. Bilindiği gibi, tearuz
halinde bulunan iki hadisin arasını telif mümkün iken, birinin diğerini neshetmesi
düşünülemez. Burada ise, hadislerdeki ayağa kalkmakla ilgili emirleri nedbe,
(mendupluk) oturmakla ilgili emirleri de cevaza hamlederek, bu hadislerin arasını te'lif
etmek mümkündür. Binaenaleyh cenaze için ayağa kalkmayı neshettiği iddia edilen
3175 numaralı Hz. Ali hadisinde, bizzat oturmayı emreden sözlü bir ifade
bulunmadığından, bu hadisin kendisine aykırı gibi görünen hadisleri neshettiği
söylenemez. Nitekim İmam Nevevî ile İbn Hazm da bu görüştedirler."
Ancak bilindiği gibi Cumhur ulema cenaze için ayağa kalkılmasmı emreden hadis-i
şeriflerin neshedildiği görüşündedirler. Kıymetli ilim adamlarımızdan merhum Kâmil
Miras Efendi, Tecrid-i Sarih isimli eserinde, cumhurun bu görüşünün isabetine işaret
ederek, Buhari'nin rivayet ettiği şu hadis-i şerifin bu görüşün isabetine delalet ettiğini



söylüyor: "Makburî demiştir ki: Biz bir cenazede bulunduk. Ebû Hüreyre (r.a)
Mervan'm elinden tuttu. Cenaze (omuzdan yere) konulmazdan evvel oturdular. Bunun
üzerine Ebû Sa-id el-Hudrî (r.a) geldi. Mervan'm elinden tuttu ve -Kalk Vallahi şu
adam (Ebû Hüreyre) bilir ki Nebî (s. a) bizi cenaze omuzdan yere indirilmedikçe otur-

r4041

maktan nehyederdi- dedi. Ebû Hüreyre de Said doğru söylüyor, diye tasdik etti."
Merhum Kâmil Miras daha sonra şu görüşlere yer veriyor: "
(İzahı)
ile meşgul
bulunduğumuz 650 numaralı Ebû Said Makbûrî hadisi de cenaze geçerken kıyamın
mensuh olduğunu iddia edenler için müstakil bîr delil olabilir. Tavzih' te deniliyor ki:
Ebû Said Makburî hadisinde bildirildiği üzere Ebû Hüreyre ile Mervan'm oturmaları
bu cenaze geçerken kıyamın vacib olmadığına pekala bir delildir. Çünkü ashab
arasında kıyam bir adeti cariye olsaydı, bunlar oturmayacaklardı. Yalnız bu Makburî
hadisinde bir cihet hatırlan işgal ediyor ki, Ebû Hüreyre cenaze geçerken kıyamın
mensuh ve ter-kediîerek geride kalmış bir adet olduğuna kani ise, neden Ebû Saidi
Hudrî'-yi: Doğru söylüyorsun diye tasdik etmiştir?

Bu şüpheyi de sarih Aynî şöyle kaldırıyor: Ebû Hüreyre'nin Ebû Said Hudrî'yi tasdik
etmesi, Rasûlü Ekremin vaktiyle cenaze geçerken oturmaktan nehyettiğini bildiğinden
dolayı doğru söylüyorsun, diye geçmiş zamana aid olan kıyam hükmünü tasdik
etmiştir. Aynı zamanda Ebû Hüreyre, Nebi (a.s)'m muahharen oturduğu ve bu
oturmaktan nehyin mensuh ve metruk olduğunu da biliyordu. Bundan dolayı da

[405J

oturmuştu. Ve belki Ebû Said'in bu itirazına rağmen kalkmamıştı."

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2808 حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ يُونُسَ ، حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ ، حَدَّثَنَا سُهَيْلُ بْنُ أَبِي صَالِحٍ ، عَنِ ابْنِ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ ، عَنْ أَبِيهِ ، قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِذَا تَبِعْتُمُ الْجَنَازَةَ فَلَا تَجْلِسُوا حَتَّى تُوضَعَ ، قَالَ أَبُو دَاوُدَ : رَوَى هَذَا الْحَدِيثَ الثَّوْرِيُّ ، عَنْ سُهَيْلٍ ، عَنْ أَبِيهِ ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ ، قَالَ فِيهِ : حَتَّى تُوضَعَ بِالْأَرْضِ ، وَرَوَاهُ أَبُو مُعَاوِيَةَ ، عَنْ سُهَيْلٍ ، قَالَ : حَتَّى تُوضَعَ فِي اللَّحْدِ قَالَ أَبُو دَاوُدَ : وَسُفْيَانُ أَحْفَظُ مِنْ أَبِي مُعَاوِيَةَ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Prophet (ﷺ) said: A cow serves for seven, and a camel serves for seven.

(3173) Ebû Said el-Hudrî'den (rivayet olunduğuna göre), Rasûlüllah (s. a)

"Bir cenazenin arkasından gittiğiniz zaman, o cenaze (yere) konuluncaya kadar

oturmayınız." buyurmuştur.

Ebû Dâvûd der ki: Bu hadisi (bir de) es-Sevri Süheyl'den, o da babasından, o da Ebû
Hüreyre'den rivayet etmiştir. Bu rivayette Ebû Hüreyre (cenaze yere) "konuncaya
kadar" (oturmayınız!) demiştir.

Bir de bu hadisi Ebû Muaviye Süheyl'den (rivayet etmiş ve bu rivayette Süheyl)
"kabre konuncaya kadar" demiştir. (Ancak) Süfyan (es-Sevrî) Ebû Muaviye'den daha
r4061

belleyişlidir.
Açıklama

Metinde geçen cenazenin konulmasından ne kasdedildiği hususunda gelen rivayetler
muhteliftir.Bazı rivayetlerde "yere konuluncaya kadar" bazılarında da "Kabre
indirilinceye kadar" denilmiştir. Talikten de anlaşıldığı gibi, mevzumuzu teşkil eden
bu hadis-i şerifi Süfyan Sevrî ile Ebû Muaviye de rivayet etmişlerdir. "Yere konma"
rivayetini Süfyan Sevrî "Kabre indirme" rivayetini de Ebû Muaviye nakletmiştir. An-
cak musannif Ebû Dâvûd, ta'lik te "Süfyan Sevri Ebû Muaviye'den daha belleyişlidir."
sözüyle Süfyan Sevrî'nin rivayetini Ebû Muaviye'nin rivayetine tercih ettiğini
açıkladığından, biz de tercümemizde musannif Ebû Davud'un bu tercihine uyarak
parantez içerisine "yere" kaydını koyduk ve söz konusu cümleyi "Cenaze (yere)
konuncaya kadar", şeklinde tercüme ettik.

Binaenaleyh, bu hadis-i şerif, cenazeyi kabre kadar uğurlamak üzere peşinden giden



kimselerin kabre vardıklarında, cenaze yere konuncaya, yahutta kabre indilinceye
kadar oturmayip ayakta durmalarının mendup olduğuna delalet etmektedir. Hz. İbn
Ömer'le Hz. Ebû Hüreyre, İbn Zübeyr, Ebû Sa-id el-Hudrî, Ebû Musa el-Eşârî, el-
Evzâî, Ebû Hanife ve ashabı, İmam Ah-med ve İshak (r.a) bu görüştedirler. Nitekim
İbn Ebî Şeybe'nin rivayet ettiği "Ashab-ı Kiram cenaze; halkın omuzlarından yere
indirilinceye kadar oturmayı çirkin karşılardı." anlamındaki hadis-i şerifle, Nesaî'nin
rivayet ettiği "Biz Rasûlüllah'ı hazır bulunduğu hiçbir cenazede yere konmadan

r4071

oturduğunu asla görmedik." anlamındaki hadis-i şerif ve bir önceki hadis-i şe-
rifte, bu görüşü desteklemektedir. Cenazeyi yere koymadan oturmanın sakıncası
"cenazeyi uğurlamanın gayesine aykırılığından ileri gelmektedir. Çünkü cenazeyi
uğurlamak aslında cenazenin defnine önem vermek ve onun hakkına son derece riayet
etmektir."

Cenaze yere konmadan oturmak ise, bu hususlara hiç önem vermemek anlamına gelir.
Urve b. Zübeyr ile Said b. el-Müseyyeb, el-Esved, Malik ve Şafiî'ye göre, cenazeyi
yere koymadan önce oturmakta bir sakınca yoktur.

Hanefi âlimlerinden İbn Abidin de bu mevzuda şunları söylüyor: "Cenaze yere
konmadan oturmak yasak edilmiştir. Nitekim Sirac'da böyle beyan edilmiştir. Nehir' de
ise; bunun muktezası, buradaki kerahetin kerahet-i tahrimi olmasıdır,
denilmiştir.

Remli: Cenazeyi omuzlardan yere koyduktan sonra ayağa kalkmak da mekruhtur.
Nitekim Haniye ile İnaye'de de böyle denilmiştir.

Muhit'te ise, bunun aksi ifade edilerek şöyle denilmiştir: "Efdal olan, kabrin üzerine
toprağı tesviye etmeden oturmamalıdır." Bahir sahibi, birinci, kavlin evla olduğunu
söylemiştir. Zira Bedayi'de şöyle denilmiştir: "Cenazeyi yere koyduktan sonra
oturmakta bir beis yoktur. Çünkü Ubade b. Samit'ten rivayet olduğuna göre,
Peygamber (s.a.v) meyyit lahde konulmadıkça oturmazmiş. Bir defa Ashabı ile
birlikte bir kabrin başında ayakta dururken, bir yahudi (gelerek) ölülerimizi biz de
böyle yaparız, demiş. Bunun üzerine Peygamber (s. a. s) oturmuş ve ashabına, "Bunlara
muhalefet edin!" buyurmuşlardır. Yani ayağa kalkmak hususunda demek istemişler.
Onun için mekruh olmuştur. Bunun muktezası kerahet-i tahrimiyedir." Bu söz hacet ve

r4081

zaruret bulunmamakla kayıtlıdır.

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2809 حَدَّثَنَا مُؤَمَّلُ بْنُ الْفَضْلِ الْحَرَّانِيُّ ، حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ ، حَدَّثَنَا أَبُو عَمْرٍو ، عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِي كَثِيرٍ ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ مِقْسَمٍ ، حَدَّثَنِي جَابِرٌ ، قَالَ : كُنَّا مَعَ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِذْ مَرَّتْ بِنَا جَنَازَةٌ فَقَامَ لَهَا ، فَلَمَّا ذَهَبْنَا لِنَحْمِلَ إِذَا هِيَ جَنَازَةُ يَهُودِيٍّ ، فَقُلْنَا : يَا رَسُولَ اللَّهِ ، إِنَّمَا هِيَ جَنَازَةُ يَهُودِيٍّ ؟ فَقَالَ : إِنَّ الْمَوْتَ فَزَعٌ ، فَإِذَا رَأَيْتُمْ جَنَازَةً فَقُومُوا

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

We sacrificed along with the Messenger of Allah (ﷺ) at al-Hudaybiyyah a camel for seven and a cow for seven people.

(3174) Cabir b. Abdullah (r.a) dedi ki:

"Biz peygamber (s. a) in yanında idik. O sırada yanımızdan bir cenaze geçti de (Hz.
Peygamber onu görünce) hemen ayağa kalktı (ona uyarak biz de ayağa kalkıp) onu
omuzlamak için (tabuta doğru) yürüdük. Bir de baktık ki, yahudi cenazesiymiş. Bunun
üzerine;

Ey Allah'ın Rasulü bu bir yahudi cenazesiymiş- dedik. (Rasul-ü Ekrem de):
"Ölüm korkunç (ve ibret alınacak) bir hadisedir, bîr cenaze görünce hemen ayağa

[4091

kalkınız." buyurdu.
Açıklama



Bu hadis-i şerif, bir cenazenin geçmekte olduğu görülünce, ayağa kalkmanın



meşruluğunu, bir gayr-i muslinim cenazesine bile ayağa kalkılabileceğini ifade
etmektedir.

Buharî'nin rivayetinde, cenazeyi görmek ayağa kalkmak için bir sebep olarak
[4101

gösterilirken Ebû Dâvûd, Nesaî, Müslim ve İbn Mace'nin rivayetinde "ölümün
korkunçluğu ve ibret alınacak bir hadise oluşu" ayağa kalkmanın sebebi olarak
gösterilmiştir.

Bu bakımdan, ölüm ibretli bir hadise olduğu için ibret alma hususunda kâfirin
cenazesiyle, müslimin cenazesi arasında bir fark olmadığından, her İnsanın cenazesi
için ayağa kalkmak intibaha vesile olabilir.

Sehl b. Hanif ile Kays b. Sa'd'm rivayetlerine göre, "Peygamber (s.a.) in yanından bir
cenaze geçmiş. Rasûlüllah (s.a) buna ayağa kalktığında, bunun bir yahudi cenazesi
olduğu kendisine bildirilmiş, Rasûlüllah da -Bu da (yaşayıp ölen) bir insan değil mi?-
I4JÜJ

cevabını vermiş."

Ahmed b. Hanbel'in Abdullah b. As'dan rivayet ettiği bir hadis-i şerif de şu mealdedir:
"...Evet kâfir cenazesine de ayağa kalkınız. Çünkü siz (aslında) o kâfir cenazesine
kalkmıyorsunuz. Ancak ruhları kabzeden yüce Allah'a ta'zim ederek ayağa
kalkıyorsunuz."

Hakim de, Enes b. Malik'ten şu mealde bir hadis-i şerif rivayet etmiştir: "Rasûlüllah
(s.a)'in yanından bir cenaze geçti de, hemen ayağa kalktı. (Oradakiler) Ey Allanın
Rasûlü, bu bir yahudi cenazesidir, deyince -Ben melekler için ayağa kalktım- cevabını
verdi."

Tahavî'nin Abdullah b. Şehbera'dan naklen rivayet ettiği bir hadis-i şerifte şu
mealdedir: "Biz, Ali (r.a) ile bir cenazeyi intizar edip otururken, yanımızdan başka bir
cenaze geçti. Biz ayağa kalktık. Ali (r.a): Sizi bu cenazeye hangi bilgi ve duygunuz
kaldırıyor diye sordu. Dedik ki:

Biz ne biliyorsak ancak siz ashabı Muhammed (s.a)'den duyduklarımıza,
gördüklerimize medyunuz. Hz. Ali;
Duyduğunuz nedir ki, diye sordu. Biz de:

Ebû Musa, Rasûlüllah (s.a)'in "Yanınızdan bir cenaze geçtiğinde müslim olsun, yahudi
olsun veya hıristiyan olsun ayağa kalkınız. Çünkü siz ona değil, onun yanındaki
meleklere kalkıyorsunuz" buyurduğunu söylüyor, diye cevap verdik.
Ahmed b. Hanbel'in el-Hasen b. Ali'den rivayet ettiği bir hadis-i şerifte, Hz.
Peygamber'in yanından geçen bir yahudi cenazesini görünce ayağa kalkması onun
kokusundan rahatsız oluşuna bağlanırken, Taberî ile Beyha-kî'nin el-Hasen' den rivayet
ettiği bir hadiste de Hz. Peygamberin yahudinin başının kendilerinden daha
yukarılarda bulunmasına tahammül edemediği için ayağa kalktığı ifade edilmektedir.
Ancak, Hz. Peygamberin ayağa kalkmasını yahudinin kokusundan ve onun başının
yukarılarda olmasından rahatsız olmasına bağlayan son iki hadis sıhhat yönünden daha
önceki hadisler derecesinde olmadıklarından ve bu hadisler Hz. Peygamberin kendi
sözü olmayıp, sadece ravilerin kanaatlerini yansıttıklarından, kendilerinden önce
geçen ve Hz. Peygamberin yahudi cenazesine ayağa kalkışını Allah'a ta'zim, meleklere
saygı ve cenazeden ibret alma gibi sebeplere bağlayan hadisler karşısında, nazarı
itibara alınacak 'bir önemi haiz değillerdir.

Bu ayağa kalkışı, Allah'a ta'zim, meleklere saygı ve ölümden ibret gibi sebeplere
bağlayan hadisler arasında ise bir çelişki yoktur. Çünkü bunların hepsi neticede



[412]

Allah'ın emrine ta'zim noktasında birleşirler.



: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2810 حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِيُّ ، عَنْ مَالِكٍ ، عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ ، عَنْ وَاقِدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ سَعْدِ بْنِ مُعَاذٍ الْأَنْصَارِيِّ ، عَنْ نَافِعِ بْنِ جُبَيْرِ بْنِ مُطْعِمٍ ، عَنْ مَسْعُودِ بْنِ الْحَكَمِ ، عَنْ عَلِيِّ بْنِ أَبِي طَالِبٍ : أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَامَ فِي الْجَنَائِزِ ثُمَّ قَعَدَ بَعْدُ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

I witnessed sacrificing along with the Messenger of Allah (ﷺ) at the place of prayer. When he finished his sermon, he descended from his pulpit, and a ram was brought to him. The Messenger of Allah (ﷺ) slaughtered it with his hand, and said: In the name of Allah, Allah, is Most Great. This is from me and from those who did not sacrifice from my community.

(3175) Ali b. Ebû Talib'den (rivayet edildiğine göre); "Peygamber (s.a) (önceleri)

14131

cenaze(ler) için ayağa kalkmış (ondan sonraları oturmuştur.
Açıklama

Bu hadis-i şerif, cenaze geçerken ayağa kalkmanın neshedildiğini söyleyen, cumhur
ulemanın delilidir. Biz bu mevzudaki görüşleri ve delillerin münakaşasını 3172
numaralı hadis-i şerifin şerhinde açıkladığımızdan, burada tekrara lüzum görmüyoruz.
[414]

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2811 حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ بَهْرَامَ الْمَدَائِنِيُّ ، أَخْبَرَنَا حَاتِمُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ ، حَدَّثَنَا أَبُو الْأَسْبَاطِ الْحَارِثِيُّ ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سُلَيْمَانَ بْنِ جُنَادَةَ بْنِ أَبِي أُمَيَّةَ ، عَنْ أَبِيهِ ، عَنْ جَدِّهِ ، عَنْ عُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ ، قَالَ : كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُومُ فِي الْجَنَازَةِ حَتَّى تُوضَعَ فِي اللَّحْدِ ، فَمَرَّ بِهِ حَبْرٌ مِنَ الْيَهُودِ ، فَقَالَ : هَكَذَا نَفْعَلُ ، فَجَلَسَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، وَقَالَ : اجْلِسُوا خَالِفُوهُمْ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Prophet (ﷺ) used to slaughter his sacrificial animal at the place of prayer. Ibn 'Umar used to do so.

(3176) Ubade b. es-Samit'ten demiştir ki:

Rasûlüllah (s.a) cenaze kabre konuncaya kadar ayakta dururdu. (Birgün) bir yahudi
alimi kendisine uğrayıp -(Ya Muhammed) biz (de) böyle yaparız- dedi. Bundan sonra
Peygamber (s.a) (cenaze için ayakr ta durmayı terkedip) oturdu ve (bize);

14151

"(Siz de) oturunuz, yahudilere muhalefet ediniz! buyurdu."
Açıklama

Rasul-i Zişan Efendimizin İslâm'ın ilk yıllarında, katılmış olduğu cenaze teşyılermde
cenaze kabre konuncaya kadar ayakta dururken, sonraları kendisine bir yahudi
aliminin, yahudilerinde böyle yaptığını haber vermesi üzerine, yahudilere muhalefet
için bu tatbikattan vazgeçip sahabilere de vazgeçmelerini ve cenaze kabre indirilirken
oturmalarını emrettiğini ifade eden bu hadis-i şerif, cenaze kabre indirilinceye kadar
ayakta durmanın neshedildiğini söyleyen Urve b. Zübeyr ile Said b. el:Müseyyeb, el-
Esved, İmam Malik ve Şafii'nin delilidir.

Fakat bu hadis-i şerif, senedinde Ebu'l-Esbat, Abdullah b. Süleyman ve babası
Süleyman gibi zayıf raviler bulunduğu için, delil olma niteliğinden uzaktır.
Cenaze, kabre konuncaya kadar ayakta durmayı emreden 3173 numaralı hadis-i
şerifse, bu hadis-i şeriften daha kuvvetli ve sağlamdır.

Biz bu mevzudaki görüşleri ve delillerin münakaşasını sözü geçen hadis-i şerifin

I1İ61

şerhinde açıkladığımızdan burada tekrara lüzum görmüyoruz.
43-44. Cenazeyi Uğurlarken (Bir Hayvana Ve Bir Şeye) Binmek