بَابٌ فِي تَقْبِيلِ الْمَيِّتِ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابٌ فِي تَقْبِيلِ الْمَيِّتِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2799 حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ ، أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ ، عَنْ عَاصِمِ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ ، عَنِ الْقَاسِمِ ، عَنْ عَائِشَةَ ، قَالَتْ : رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُقَبِّلُ عُثْمَانَ بْنَ مَظْعُونٍ وَهُوَ مَيِّتٌ ، حَتَّى رَأَيْتُ الدُّمُوعَ تَسِيلُ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

On the authority of his father: We were with a man from the Companions of the Prophet (ﷺ) called Mujashi' who belonged to Banu Sulaim. There was a scarcity if goats (in those days). He commanded a man to announce (among the people); so he announced that the Messenger of Allah (ﷺ) used to say: A lamb may be given as full payent for that for which has full-grown animal is payment.

Abu Dawud said: His name is Mujashi' b. Mas'ud.

(3163) Aişe (r.a) dan demiştir ki:

Rasûlullah (s.a)'ı ölmüş olan Osman b. Maz'ım'u öperken gördüm. Hatta (gözlerinden)
f3561

yaşlar akıyordu.
Açıklama

Bu hadıs-ı şerif, ölüyü öpmenin caiz olduğuna ve ölüye sessizce ağlamanın meşru
luguna delalet etmektedir. Tirmizi bu hadisin hasen-sahih olduğunu söylemiştir.
Metinde geçen: "Hatta (gözlerinden) yaşlar akıyordu." sözü, Fahr-i Kâinat
Efendimizin Osman b. Maz'un için pekçok ağladığından kinayedir. Bey-hakî'nin
Süneninde bu hadis "Rasûlullah (s. a) ölmüş olan Osman b. Maz'-un'un yanma girdi,
yüzünü açtı, sonra üzerine kapanıp onu öptü ve ağladı. Hatta ben gözyaşlarının

[3571

yanağına akmakta olduğunu gördüm." anlamına gelen lafızla rivayet edilmiştir.
Osman b. Maz'un (r.a):

İsmi, Osman, Künyesi, Ebû Said, babası Maz'un, validesi Sahile b inti Elabes, Nesebi,
Osman b. Maz'un b. Habib b. Vehb İbn Huzafe b. Cümh b. Amr b. el-Cümhî. İbn
İshak'a göre, İslâmiyete ilk girenlerin ondördün-cüsüdür.

Hz. Osman b. Maz'un ailesi ile birlikte Habeşistan'a hicret edenler arasında idi.
Bilahare kendilerine bütün Kureyş'in müslüman olduğu şayiası erişince, Mekke'ye
dönmüşlerdi. Fakat Mekke'ye yaklaştıkları sırada aldıkları haberlerin yanlış olduğunu
ve Mekke'ye açıktan açığa girdikleri takdirde müthiş husumetlerle karşılaşacaklarını
ve en şiddetli intikamlara maruz kalacaklarını anlamışlar, bu yüzden herbirisi
müşriklerden bir dostuna iltica ederek onun himayesinde şehre girmeye mecbur
olmuşlardı. Hz. Osman b. Maz'un da ancak Velid b. Muğire'nin himayesini te'min
ettikten sonra, Mekke'ye girebilmişti. Fakat daha sonra bir müşrikin himayesinde
Mekke'ye girmenin ağırlığı altında ezilmeye başladığından "bir müşrik'in himayesine
lüzum hissetmediğini, Allah'ın himayesinin kendisine kâfi geleceğini" ilave ederek
kendini bir müşrik'in minnet ve esaretinden kurtardı.

Rasûl-ü Ekrem'in süt kardeşi olan Hz. Osman b. Maz'un bütün hayatını Allah yoluna
vakfetmek, tam bir zühd içinde yaşamak isteyen bir zattı. Hatta bunun için bütün
şehvani kuvvetlerini ta'diî etmek istemişti. Fakat Ra-sûlü Ekrem buna izin vermedi.
Rasûlü Ekrem buna muvafakat etmiş olsaydı, ashabdan birçokları bu hareketi
takibedecekti.

Hz. Osman Bedir savaşında hasta idi, tedavisine gayret edilmekle beraber iyileşemedi.

f3581

Hicretten otuz ay sonra ebediyyet âlemeni göç etti. Muhacirlerden Medine'de

[359]

vefat eden ve Baki' mezarlığına defnedilen ilk zat O'-dur. Rahmetullahi aleyh.



36-37. (Ölüyü) Geceleyin Defnetmek