بَابٌ فِي الِاسْتِرْجَاعِ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابٌ فِي الِاسْتِرْجَاعِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2761 حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ ، حَدَّثَنَا حَمَّادٌ ، أَخْبَرَنَا ثَابِتٌ ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ بْنِ أَبِي سَلَمَةَ ، عَنْ أَبِيهِ ، عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ ، قَالَتْ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِذَا أَصَابَتْ أَحَدَكُمْ مُصِيبَةٌ فَلْيَقُلْ : إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ ، اللَّهُمَّ عِنْدَكَ أَحْتَسِبُ مُصِيبَتِي ، فَآجِرْنِي فِيهَا ، وَأَبْدِلْ لِي بِهَا خَيْرًا مِنْهَا

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

I heard the Messenger of Allah (ﷺ) say when he read the letter of Musaylimah: What do you believe yourselves? They said: We believe as he believes. He said: I swear by Allah that were it not that messengers are not killed, I would cut off your heads.

(3119) Ümmü Seleme'den (rivayet edildiğine göre), Rasûlullah (s. a) (şöyle)
buyurmuştur:

"Birinize bir musebet geldiği zaman inna lillahi ve inna ileyhi raciun. -Allahümme

[1571

indeke ahtesibii musibeti feacirini fiha ve ebdil li biha hayran minha- desin."
Açıklama

Hadis-i şerifte, başına musibet gelen bir kimsenin metindeki "Biz Allah içiniz ve biz



ona döneceğiz. Ey Allahım (bu) musibetimin ecrini senden bekliyorum. Onun
karşılığında bana ecir ver. Bana bu bela karşılığında ondan daha hayırlısını "er"
anlamına gelen duayı okuması tavsiye edilmektedir.

Nitekim Yüce Rabbimiz Kur'ân-ı Kerim'inde "Ki onlara bir bela eriştiği zaman,-biz

£1581

Allah içiniz ve biz ona döneceğiz- derler." buyurarak musibet zamanında bu
duayı okumak suretiyle kendisine sığınanları övmüştür. İmam Ahmed'in rivayet
ettiğine göre, Ümmü Seleme (r.a) şöyle demiş: Bir gün Ebû Seleme Rasûlullah (s.a)'m
yanından geldi ve dedi ki: "Ben Rasû-lullah'tan öyle bir söz işittim ki, bundan dolayı
sevinçle doldum. Rasûlullah buyurdu ki: "Müslümanlardan herhangi bir kişiye bir
musibet isabet ettiğinde o esnada "inna lillahi ve inna ileyhi Raciun" der ve sonra,
Allah im bu musibetten dolayı bana mükafat ver, bana ondan daha hayırlı bir sonuç
çıkar, derse, mutlaka bu istediği kendisinin olur." Ümmü Seleme dedi ki: Ben bunu
Ebû Seleme'den sakladım Ebû Seleme vefat edince "înna üllah ve inna ileyhi raciun"
dedim. Sonra Allahım musibetimden dolayı beni mükafatlandır ve bana ondan daha
hayırlı bir sonuç çıkar, dedim. Sonra kendi kendime benim için Ebû Seleme'den daha
hayırlı kim olacak? dedim, lddet sürem bitince Rasûlullah (s. a) bir deriyi tabakladığım
sırada benden izin istedi. Ben de elimi tabaklamak için sürdüğüm şeyden yıkayarak
kendisine izin verdim. Rasûlullah'a kılıfı lif olan bir minder serdim. Rasûlullah onun
üzerine oturdu ve beni kendisi için istedi. Sözünü bitirince dedim ki.
Ey Allah'ın Rasûlü, istediğin neden olmasın? Ne var ki ben çok onurlu bir kadınım,
benden Allah'ın beni azablandırmasma vesile olacak bir şey duymandan korkarım.
Ben yaşlanmış bir kadınım ve çoluk çocuk sahibiyim. Rasûlullah buyurdu ki;
"Söz konusu ettiğin onura gelince; Allah ilerde onu senin üzerinden alacaktır.
Zikrettiğin yaşlılığa gelince, senin yaşlılığın gibi ben de yaşlandım. Bahsettiğin çoluk-
çocuğa gelince, senin ailen benim ailemdir. Ümmü Seleme der ki: Ben Rasûlullah
(s.a)'a teslim oldum. Böylece Rasûlullah (s.a) benimle evlendi. Ümmü Seleme daha
sonra dedi ki: Allah Teâlâ bana Ebü Seleme'den daha hayırlı birisini, Rasûlullah (s.a)'ı
£159]

verdi.

18-19. Ölünün Üstü Örtülür