بَابٌ فِي بَيْعِ الْوَلَاءِ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابٌ فِي بَيْعِ الْوَلَاءِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2576 حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ ، حَدَّثَنَا شُعْبَةُ ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمَا ، قَالَ : نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَنْ بَيْعِ (بالكسر) من المعتَق (بالفتح) > الْوَلَاءِ ، وَعَنْ هِبَتِهِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Prophet (ﷺ) used to make lean by training horses which he employed in the race.

(2919) İbn Ömer (r.a.) demiştir ki:

UM

"Rasûlullah (s.a.) velâ (hakkı)mn satılmasını ve bağışlanmasını yasakladı"
Açıklama

Burada yasaklanan velâdan murat vela-i ıtakadır. Velâ-i ıtakanm sebebi azat etmek
değil, kölenin azad olmasıdır. Çünkü bir kimse yakın akrabasından bir köleye miras
yolu ile sahib olursa köle azad olur, velâ hakkı da sahibine verilir. Eğer velânm sebebi
azad etmek olsaydı sahibine verilmemesi icab ederdi. Çünkü sahibi onu azad
etmemişti. Azad olan köle ölürse onu azad eden kimse yahut vârisleri köleye mirasçı
olurlar. Arablar bu hakkı kimi satar, kimi birine hibe ederlerdi. Rasûlullah (s.a.) bunu
men' etti zira velâ hakkı neseb gibidir. Hibe edilemeyeceğini de müttefiktirler. Ancak
İbn Münzir burada ikinci bir kavil olduğunu söylemiştir. Mezkur kavle göre,
Meymûn'e binti Haris (r.a) âzâd ettiği kölelerinin velâ hakkını Hz. Abbas'a hibe etmiş,
Urvede Tahman'm velâsmı Musab b. Zü-beyr'in mirasçıları için satın almıştır.
Ata'nıirtia sahibi kölesine dilediği kimse, ile velâ akdi yapmak için izin verebilir."
dediği rivayet olunur. Bu da velânm hibe edilmesi demektir. Nevevî, "ihtimal bu zevat
bu hadisi duymamışlardır" diyor. Cumhur ulemaya göre velâ ne satılır ne de hibe
edilir. Çünkü Peyamber (s.a): - "Velâ neseb karabeti gibi bir karabettir" buyurmuştur.
Bunu Hz. İbn Ömer merfu olarak rivayet etmiştir. Hadis İbn Huzeyme, İbn Hibban ve
Hâ-kim'e güre sahihtir. Yalnız Beyhakî onun illetli olduğunu söylemiştir. Aynı hadisi
İbni Ömer (r.a.)'dan İbn Battal da merfu olarak başka bir tarikle rivayet etmiştir. Velâ
neseb gibi olduğuna göre, değiştirilmesine imkân yoktur. Çünkü nesebin
değiştirilemeyeceğine icma mün'akid olmuştur. Neseb değiştirmek mümkün olmadığı
içindir ki Teala Hazretleri evladlıklara miras vermeyi neshetmiş ve onları babalarının
adları ile çağırmayı emir buyurmuştur. Resûl-ü Ekrem (s.a.)'i de babasından başkasına

Emi

intisab edenlere lanet eylemiştir.

15. İşitilecek Derecede Ses Çıkarıp Sonra Ölen Yeni Doğmuş Bir Çocuğun
Mirastaki Durumu