بَابُ مَا جَاءَ فِي الدُّخُولِ فِي الْوَصَايَا

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابُ مَا جَاءَ فِي الدُّخُولِ فِي الْوَصَايَا

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

2530 حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِيٍّ ، حَدَّثَنَا أَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْمُقْرِئُ ، حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِي أَيُّوبَ ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي جَعْفَرٍ ، عَنْ سَالِمِ بْنِ أَبِي سَالِمٍ الْجَيْشَانِيِّ ، عَنْ أَبِيهِ ، عَنْ أَبِي ذَرٍّ ، قَالَ : قَالَ لِي رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : يَا أَبَا ذَرٍّ إِنِّي أَرَاكَ ضَعِيفًا ، وَإِنِّي أُحِبُّ لَكَ مَا أُحِبُّ لِنَفْسِي فَلَا تَأَمَّرَنَّ عَلَى اثْنَيْنِ وَلَا تَوَلَّيَنَّ مَالَ يَتِيمٍ قَالَ أَبُو دَاوُدَ : تَفَرَّدَ بِهِ أَهْلُ مِصْرَ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

A man emigrated to the Messenger of Allah (ﷺ) from the Yemen. He asked (him): Have you anyone (of your relatives) in the Yemen? He replied: My parents. He asked: Did they permit you? He replied: No. He said: Go back to them and ask for their permission. If they permit you, then fight (in the path of Allah), otherwise be devoted to them.

(2868) Ebû Zer'den demiştir ki:

Rasûlullah (s. a.) (bana hitaben şöyle) buyurdu: "Ey Ebû Zer! Gerçekten ben seni zaif
görüyorum ve kendim için arzu ettiğim şeyi senin için de arzu ediyorum. Binaenaleyh
iki kişi üzerine (bile olsa) başkan olma ve yetim malına veli olma" buyurdu. Ebû

İM

Dâvûd der ki bu hadisi sadece Mısır halkı rivayet etmiştir.
Açıklama

Fahr-i Kâinat Efendimiz kendisi bütün müslümanlann hâki-mi, bütün valilerin başkanı
ve devlet reisi olduğu halde, Hz. Ebu Zer'e "emir olma", "yetim malına veli olma"
diye nasihatta bulunması izaha muhtaç bir meseledir. Şeyh İzzüddin b. Abdisselâm bu
mevzuda şöyle diyor: "Râsulû Zişan Efendimiz, kendisi bütün müslümanlarm hâkimi
ve tüm müslüman valilerin seyyidİ olduğu halde - ben kendim için arzu ettiğimi senin
için de arzu ediyorum. Bu bakımdan emir olmanı ve yetim malına veli tayin edilmeni
arzu etmiyorum. Bu görevlerin dışında kalmanı istiyorum- diye nasihatta
bulunmasında izahı müşkil görülen iki husus vardır:

1. Devlet reisliği çok faziletlidir.

2. Aslına bakılırsa Hz. Peygamber reislikten ve velilikten uzak durmamış, bilakis
velayetin en büyüklerini üzerine almıştır. Yani kendisi için reisliği ve veliliği arzu
etmiştir. Durum böyle olunca Hz. Ebû Zer'in de bu gibi görevleri üstlenmesini arzu
etmesi gerekirdi.

Bunun sevabı şudur: "Hz. Peygamber Hz. Ebû Zer'e yaptığı bu nasihatte "Eğer ben de
senin gibi zayıf olsaydım, bu gibi vazifeleri yüklenmekten kaçınırdım. Sen zayıf
olduğun için bu görevlerden kaçınmanı arzu ediyorum" demek istemiştir. Çünkü
"Beni ülkenizin hazineleri üstüne (me'mur) koy. Ben onları iyi korur (yönetmesini) iyi

im

bilirim." âyet-i kerimesinde açıklandığı üzere bir yönetici için iki şartın bulunması
gerekir.

a. Üzerine aldığı görevin inceliklerini hakkıyla bilmek.

b. Bu görevi yürütürken idaresi altında bulunan müesseseye ya da kişilere faydalı olup
onları gelecek zararlardan koruyabilecek güçte olmak.

işte bu şartları taşımayan kimselerin velilik, vasilik emirlik gibi görevleri üslenmeleri
haramdır. Bu şartları taşıyarak sözü geçen görevleri üslenip de onları hakkıyla yerine
getiren kimseler için âhirette çok yüksek dereceler vardır.
Nitekim Rasûlü Zişan Efendimiz:



"Valilik bir emanettir, gerçekten kıyamet gününde o kepazeliktir ve pişmanlıktır.

[321 '

Yalnız onu hakkıyla alarak o hususta üzerine düşeni yapan müstesna" buyurmakla
ehliyetsiz olarak velilik, valilik, emirlik gibi vazifeleri yüklenen kimselerin kötü
akıbetini haber verdiği gibi "yedi kişi vardır ki Allah onları (arşının) gölgesinde

[33]

barındıracaktır. (Bunlardan birincisi) adâletli imam" buyurmakla yetenekli ve

adaletli yöneticilerin ahiret günündeki derecelerinin yüksekliğine işaret etmiştir.

Bu bakımdan gerekli şartları taşıyan yöneticilerin bulunmaması halinde bu şartlan haiz

[341

olan kişilerin yöneticiliği kabul etmeleri üzerlerine vâcib olur.

5. Ana, Baba Ve Yakınlar İçin Vasiyvet Edilmesini Emreden Âyetin
Neshedilmesi