بَابُ سُؤْرِ الْهِرَّةِ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابُ سُؤْرِ الْهِرَّةِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

71 حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ الْقَعْنَبِيُّ ، عَنْ مَالِكٍ ، عَنْ إِسْحَاقَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي طَلْحَةَ ، عَنْ حُمَيْدَةَ بِنْتِ عُبَيْدِ بْنِ رِفَاعَةَ ، عَنْ كَبْشَةَ بِنْتِ كَعْبِ بْنِ مَالِكٍ - وَكَانَتْ تَحْتَ ابْنِ أَبِي قَتَادَةَ - أَنَّ أَبَا قَتَادَةَ ، دَخَلَ فَسَكَبَتْ لَهُ وَضُوءًا ، فَجَاءَتْ هِرَّةٌ فَشَرِبَتْ مِنْهُ ، فَأَصْغَى لَهَا الْإِنَاءَ حَتَّى شَرِبَتْ ، قَالَتْ كَبْشَةُ : فَرَآنِي أَنْظُرُ إِلَيْهِ ، فَقَالَ : أَتَعْجَبِينَ يَا ابْنَةَ أَخِي ؟ فَقُلْتُ : نَعَمْ ، فَقَالَ : إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : إِنَّهَا لَيْسَتْ بِنَجَسٍ ، إِنَّهَا مِنَ الطَّوَّافِينَ عَلَيْكُمْ وَالطَّوَّافَاتِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Prophet (sal Allaahu alayhi wa sallam) said: The purification of the utensil belonging to any one of you, after it has been licked by a dog, consists of washing it seven times, using sand in the first instance.

Abu Dawud said : A similar tradition has been narrated by Abu Ayyub and Habib b. al-Shahid on the authority of Muhammad.

(75).Ka'b b. Mâlik'in kızı Kebşe'den rivayet edilmiştir: Kebşe, Ebû Katâde'nin



oğlunun nikâhlısı iken Ebû Katâde onun yanma geldi ve (gelin) Kebşe de O'na abdest
suyu getirdi. Hemen bir kedi gelip o sudan içmeye başlayınca, Ebû Katâde kabı eğdi
ve kedi suyu içip bitirdi. Kebşe dedi ki; Ebû Katâde, benim kendisine baktığımı
görlince, "Ey kardeşimin kızı, acâib mi buldun?" dedi. "Evet" dedim. O da: Rasulüllah
(s.a.), "Kedi pis değildir. Çünkü o devamlı olarak etrafınızda dolaşan hayvanlardandır"
[3591 [3601

buyurdu, dedi.
Açıklama

Buradaki "Ey kardeşimin km" sözünden Kebşe'nin Ebû Kebşe' nin Ebu Kadate o!
dUğu manası çıkanlmanuhdır. Çünkü araplar arasında her hangi bir kimseye "Ey
kardeşimin oğlu", "yeğen, emmioğhı" v.s. diye çağırtnakk bir âdettir. Islâmî gelenekte
de bu şekilde hitab caizdir. Zira bütün mü'minler kardeştirler. Bu hadis-i şerif
hakkında Tirmia "hasen-sahîh" demiştir.

Bu hadis-i şerife göre kedinin ağzı ve artığı temizdir. İmam Mâlik Şafiî, Ahmed, Ishâk
ve Sahâbe-i kiram'm ekserisinin görüşü budur. Ancak Ebû Hanife ve taraftarlarının
görüşü ise, şöyledir: Ev kedisi devamlı etrafımızda dolaştığı için onun pisliğinden
insanların korunması imkansızdır. Bu yüzden şeriat onu temiz saymıştır. Bu bakımdan
ev kedisinin ağzı ve artığı temizdir. Binaenaleyh İmam Azam ve Muhammed'e göre;
"başka bir su varken kedinin artığım kullanmak tenzihen mekruhtur, Başka su yoksa,
bu kerahet kalkar." Gerçekten de kedi ağzını pislikten korumaz. Bu husus aynen sa-
bahleyin kalkan kimsenin gece elinin pislenmesi ihtimalinden dolayı elini yıkamadan
kabuı içine sokmasının yasaklanmasına benzer. Bu açıdan bakılırsa, kedinin artığı
tenzihen mekruhtur. Fakat kedinin bir pisliği yaladığı görülerek ağzının pisliği kesin
olarak bilinirse artığının da pisliğine; fakat su içerek ağzım temizlediği de kesin olarak
bilinirse, artığının temizliğine hükmedilir. İşte Hz. Peygamberin kedinin artığından
abdest aldığım İfâde eden hadisler de bu manaya hamledilmiştir.
Diğer bir rivayete göre kedinin eti pis olduğundan dolayı artığı mekruhtur. Bu açıdan
bakılınca da kerahet-i tahrimiye ile mekruhtur. Fakat bu hususta en kuvvetli görüş
tenzihen mekruh olduğudur.

Kedilerden sakınmak imkânsız olduğundan İslâmiyet bunları pis saymamıştır. Bu
aynen, başkalarına hiç bir zaman izin istemeden evlere girmek caiz olmadığı halde her
zaman evde bulunduklarından dolayı üç vaktin dışında evin baliğ olmamış çocuklarına
ve hizmetçilerine izinsiz olarak evlere girme ruhsatının verilmesine benzer.
Binaenaleyh bu hadis-i şerifte her ne kadar kedilerin arttığının temizliği belirtilmişse
de temiz su varken kullanılmamalıdır.

Eğer kedinin su içip ağzının temizlendiği görülürse, artık o kedinin artı-ğı temizdir.
Hadiste ifade edilen kedinin içmesi için kabın eğilmesi hâdisesi- , nin sebebi budur.
Bu durumda, o suyu kullanmakta kerahet yoktur. Çünkü kedinin ağzının pis olması
ihtimali kalmamıştır. Fakat ağzının pislendiği ke- i sinlikle bilindiği zaman, artığının

£3611

da kesinlikle pisliğine hükmedilir.
Bazı Hükümler



1. Kişi bilmedigmi bir bilene sormalıdır.



2. Zararsız olan hayvanlara merhametli davranılmalıdır. Zararlı olan hayvanlara
işkence çektirmeden öldürülmesine cevaz verilmiştir.

3. Kedinin artığı temizdir.

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

72 حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ ، عَنْ دَاوُدَ بْنِ صَالِحِ بْنِ دِينَارٍ التَّمَّارِ ، عَنْ أُمِّهِ ، أَنَّ مَوْلَاتَهَا أَرْسَلَتْهَا بِهَرِيسَةٍ إِلَى عَائِشَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهَا ، فَوَجَدَتْهَا تُصَلِّي ، فَأَشَارَتْ إِلَيَّ أَنْ ضَعِيهَا ، فَجَاءَتْ هِرَّةٌ ، فَأَكَلَتْ مِنْهَا ، فَلَمَّا انْصَرَفَتْ أَكَلَتْ مِنْ حَيْثُ أَكَلَتِ الْهِرَّةُ ، فَقَالَتْ : إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : إِنَّهَا لَيْسَتْ بِنَجَسٍ إِنَّمَا هِيَ مِنَ الطَّوَّافِينَ عَلَيْكُمْ ، وَقَدْ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَتَوَضَّأُ بِفَضْلِهَا

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

If the cat licks (a utensil), it should be washed once.

(76).Dâvûd b. Salih annesinden rivayetle dedi ki; Birgün eski hanımefendim benimle
Aişe (r.a.)'ye keşkek gönderdi. O'nu namazda buldum. Bana, elimdekini yere
koymamı işaret etti. (Koydum) ve birden bire bir kedi geldi keşkek'ten bir parça yedi.
Aişe (r.a.) namazı bitirince, kedinin yemiş olduğu yerden yemeye başladı ve:"Rasûlul-
lah (s. a.): "Kedi pis değildir. O ancak sizin etrafınızda dolaşan hayvanlardandır"

1362]

buyurmuştur. Ben Resulüllah'ı (s.a.) kedi artığıyla abdest alırken de gördüm"
r3631

dedi.

Açıklama

Hadis-i şerifte geçen "herîse" ttirkçede keşkek denilen, döğülmüş etle buğdaydan
yapılan bir yemektir. Ümmü Dâvûd' un ismi kitablarda açıkça zikredilmemiştir. Ancak
Zehebî Mizanü'l-İ'tidâl'da şu kadarcık bir malumat vermektedir:
"Bu hanımın ismi açıklanmamış olup Dâvûd b. Salih et-Temmâr'm an-nesidir.
Kendisini Hz. Aişe'ye gönderen de onu hürriyetine kavuşturan ha-nımefendisidir."
Hz. Aişe validemizin, kedinin yediği yerden yemesi, kedinin artığının yenilebileceğini
göstermek, bu hususta dinin hükmünü açıkça bil-fül ortaya koyarak onun yayılıp
bilinmesine hizmet etmek gayretinden ileri gelmektedir. Eğer kedinin ağzının değdiği
yeri atsa ve yemeseydi, kedinin artığı pis zannedilecekti.

Hz. Aişe validemizin namazda işaret etmesi hususu ise, namaz içinde yapılıp da
"amel-i kesir" derecesine varmayan küçük hareketlerin namazı bozmadığının
işaretidir.

Bilindiği gibi "amel-i kesîr" çok iş, "amel-i kalîl"de "az iş" anlamına gelir. Amel-i
kesir namazı bozar; amel-i kalil (az iş) ise, bozmaz.

Amel-i kesîr; namaz kılan şahsın dışarıdan bakan kimselere namazda olmadığı
kanaatini verecek derecede namazla ilgisi bulunmayan işlerle meşgul olmasıdır. Amel-

£3641

i kesirin en güzel tarifi budur.

Amel-İ kalil: Bu dereceye varmayan ve namazla ilgili olmayan fiil ve hareketlerdir.
Abdesti bozulan şahsın abdestini yenilemek, namaz kılmaya devam edemeyen bir
imamın yerini almak, salat-i havf (korku namazm)da saf değiştirmek için yapılan fiil
ve hareketler amel-i kesîr sayılmazlar.

Namaz kılarken düşen fesi başa koymak da amel-i kesir değildir. Peş peşe yapılan üç
hareket amel-i kesir, bundan daha az hareket amel-i kalil-dir. Özür yokken peş peşe üç
adım yürünmesi, namaz kılan emzikli bir kadının bir çocuk tarafından emilmesi ve
kadından süt gelmesi, bir elle yapılması lâzım gelen işin iki elle yapılması amel-i
kesirdir. Namaz kılanın keyfî olarak yaptığı iş amel-i kesir; mecbur olarak yaptığı iş
ise, amel-i kalildir. Namaz kılan bir kimsenin elbisesini ve seccadesini düzeltmesi, bir
yerini kaşıması, kendini rahatsız eden bir sineği defetmesi amel-i kesir değildir.
Bazı haller namaz kılan şahsın takdirine bağlıdır. Bu şahıs yaptığı bir işin amel-i kesir



[3651

olduğuna kanaat getirirse o iş amel-i kesirdir; aksi halde değildir.
Bazı Hükümler

1. İnsanlar arasında hediyeleşmek caizdir.

2. Namaz küan kimsenin, namaz esnasında eliyle, gözüyle ve başıyla işarette
bulunması caizdir.

3. Kedi ve artığı temizdir. Onu içmek ve ondan abdest almak mekruh değildir. (Bu
hususta mezheb imamlarının görüşleri bir önceki hadis-i şerifin izahında verilmiştir.)

4. Bazı âlimler bu hadisden, evde kedi besleyip terbiye etmenin müste-hab olduğu

D 661 D 671

hükmünü çıkarmışlardır.

39. Kadının Abdest Suyu Artığı İle Abdest Almak