بَابُ دِيَاتِ الْأَعْضَاءِ



: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

4019 حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ فَارِسٍ ، حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَكَّارِ بْنِ بِلَالٍ الْعَامِلِيُّ ، أَخْبَرَنَا مُحَمَّدٌ يَعْنِي ابْنَ رَاشِدٍ ، عَنْ سُلَيْمَانَ يَعْنِي ابْنَ مُوسَى ، عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ ، عَنْ أَبِيهِ ، عَنْ جَدِّهِ ، أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ : عَقْلُ شِبْهِ الْعَمْدِ مُغَلَّظٌ مِثْلُ عَقْلِ الْعَمْدِ ، وَلَا يُقْتَلُ صَاحِبُهُ قَالَ : وَزَادَنَا خَلِيلٌ ، عَنِ ابْنِ رَاشِدٍ ، وَذَلِكَ أَنْ يَنْزُوَ الشَّيْطَانُ بَيْنَ النَّاسِ ، فَتَكُونُ دِمَاءٌ فِي عِمِّيَّا فِي غَيْرِ ضَغِينَةٍ ، وَلَا حَمْلِ سِلَاحٍ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Prophet (ﷺ) said: A man should not lie with another man and a woman should not lie with another woman without covering their private parts except a child or a father. He also mentioned a third thing which I forgot.

(4565) Amr b. Şuayb, babası vasıtasıyla dedesinden, Rasûlullah (s.a.v) in şöyle
buyurduğunu rivayet etti:

"Amde benzeyen öldürmenin diyeti, tcammüdcn öldürmenin diyeti gibi muğallaza

£173]

(katı) dır. Onda, sahibi (katil) öldürülmez."

(Ebû Davud şöyle) dedi: Halil bize İbn Raşid'den naklen, (Rasûîul-lah'in) şu sözleri
(ni) de ilâve etti:

"Bu, şeytanın insanlar arasına sıçramasıdır. Hiçbir kin ve silah olmadan körü körüne

[1741

farkına varılmadan akan kandır."
Açıklama

Bilindiği gibi amde benzeyen öldürme, silah sayılmayan bir âletle döve döve
öldürmedir. Bu tür öldürmenin diyeti muğallazadir. Konu bundan önceki babda detaylı
olarak geçmişti.

Hz. Peygamber (s.a.v) bu hadiste, amde benzeyen öldürmeden dolayı kısas
gerekmediğini açıkça beyan buyurmuştur. Rasûlullah'jn bu tasrihine sebep, şibh-i
amd, amde benzediği için kısasın gerekebileceği yolundaki şüpheleri defetmektir.
Musannif Ebû Davud, Halil b. Ziyâd el-Muhânbî'nin İbn Raşid'den naklettiği bir
ziyadede, Rasûlullah'ın şibh-i amd yoluyla öldürmenin vukuunu anlatan bir sözüne
işaret etmiştir. Buna göre; amde benzeyen öldürme silâhla ve düşmanlık eseri işlenen
bir cinayet değildir. Şeytanın insanlar arasındaki bir faaliyetidir. Bu Öldürme şeklinin
esası açıklığa çıkamaz. Katilin halel-i rûhiyesi ve öldürüş şekli bilinmez. Böyle bir
durumda da katil Öldürülmez.

Bu hadisin, üzerinde durduğumuz konu ile hiçbir irtibatını göremedik. Musannifin bu

£175]

hadisi niçin buraya aldığını da bilmiyoruz.

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

4020 حَدَّثَنَا أَبُو كَامِلٍ فُضَيْلُ بْنُ حُسَيْنٍ ، أَنَّ خَالِدَ بْنَ الْحَارِثِ ، حَدَّثَهُمْ قَالَ : أَخْبَرَنَا حُسَيْنٌ يَعْنِي الْمُعَلِّمَ ، عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ ، أَنَّ أَبَاهُ ، أَخْبَرَهُ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، قَالَ : فِي الْمَوَاضِحِ خَمْسٌ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

When the Messenger of Allah (ﷺ) put on a new garment he mentioned it by name, turban or shirt, and would then say: O Allah, praise be to Thee! as Thou hast clothed me with it, I ask Thee for its good and the good of that for which it was made, and I seek refuge in Thee from its evil and the evil of that for which it was made.

Abu Nadrah said: When any of the Companions of the Prophet (ﷺ) put on a new garment, he was told: May you wear it out and may Allah give you another in its place.

(4566) Abdullah b. Amr (r.a) den; Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

[1761

"Mudıhalarda (kemiğe varan yaralarda) diyet beş devedir."
Açıklama

Mûdiha; terceme esnasında da işaret edildiği gibi, kafa derisi ve altındaki zarın yarılıp,
kemiğin açığa çıkması halindeki yaraya verilen isimdir. Bu türdeki bir yaranın diyeti
beş deve yani tam diyetin yirmide birisidir. Yaranın büyük ve küçük olması arasında
fark yoktur. İki ayrı yerde böyle bir yara olursa diyet ikiye katlanır.
İmâm Mâlik, burundaki bir mûdıhayı kabul etmemekte, Şafiî ise kabul etmektedir. Baş

[1771

ve yüzün dışındaki mûdıhalarda hükümet-i adi (bilirkişi takdiri) gerekir.



: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

4021 حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ السُّلَمِيُّ ، حَدَّثَنَا مَرْوَانُ يَعْنِي ابْنَ مُحَمَّدٍ ، حَدَّثَنَا الْهَيْثَمُ بْنُ حُمَيْدٍ ، حَدَّثَنِي الْعَلَاءُ بْنُ الْحَارِثِ ، حَدَّثَنِي عَمْرُو بْنُ شُعَيْبٍ ، عَنْ أَبِيهِ ، عَنْ جَدِّهِ ، قَالَ : قَضَى رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي الْعَيْنِ الْقَائِمَةِ السَّادَّةِ لِمَكَانِهَا بِثُلُثِ الدِّيَةِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The tradition mentioned above has also been transmitted by Al-Jariri through a different chain of narrators in a similar way.

(4567) Rasûlullah (s.a.v) yerinden çıkmayan (ama görme hassasını kaybeden) gözde



£1781

üçte bir diyete hükmetti.



Açıklama

Hadis-i Şerif, metinde de görüldüğü gibi bir cinavete mgruz ka}m da görme özelliğini
kaybeden ama yerinden çıkmayan gözün diyetini konu edinmektedir. Hadise göre
böyle bir cinayetin diyeti, üçte birdir. Avnu'l-Ma'bûd müellifi bu "üçte bir" i, gözün
diyetinin üçte biri diye kayıtlamıştır.

İbn Melekl in nakline göre, Ishak hadisin zahirine göre hükmetmiş ve böyle
durumlarda üçte bir diyete hükmetmiştir.

Ulemânın cumhuruna göre ise hükümet-i adi gerekir. Bu hükmün hadis ile te'lifı
şöyledir: Hükümet-i adi, üçte bir diyet kadardır.

Hükümet-i adi; bilindiği gibi ehl-i vukufun takdir edeceği meblağdır. Bir köle sağlam
olarak değerlendirilir, sonra da gözü yerinde olmak şartıyla görme Özelliğini
kaybetmiş bir vaziyette değerlendirilir. Aradaki fark, hükümet-i adidir.
Göz yerinde kalmak şartıyla, görme duyusunu kaybeden göze, tam bir aöz diyeti deşil
de daha az bir ceza takdir edilmesine sebep, gozun görme özelliğiniWbetmesine
rağmen, yüzün güzelliğini muhafaza etmesidir. Çünkü gözün menfaati tamamen yok

£1791

olmamış, yarısı gitmiştir. Onun için böyle bir cinayetin cezası daha hafiftir.
11801

19. Ceninin Diyeti