بَابُ مَا جَاءَ فِي التَّخَتُّمِ فِي الْيَمِينِ أَوِ الْيَسَارِ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابُ مَا جَاءَ فِي التَّخَتُّمِ فِي الْيَمِينِ أَوِ الْيَسَارِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

3747 حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ ، حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ ، أَخْبَرَنِي سُلَيْمَانُ بْنُ بِلَالٍ ، عَنْ شَرِيكِ بْنِ أَبِي نَمِرَةَ ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ حُنَيْنٍ ، عَنْ أَبِيهِ ، عَنْ عَلِيٍّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ، قَالَ شَرِيكٌ : وأَخْبَرَنِي أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ ، أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : كَانَ يَتَخَتَّمُ فِي يَمِينِهِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

When the Prophet (ﷺ) returned to Medina, he would slaughter a camel or a cow.

(4226) Hz. Ali (r.a); şöyle demiştir:

[361

Şureyk, bana Ebû Seleme b. Abdurrahman şöyle haber verdi, dedi.

1371

"Rasûlullah (s.a) yüzüğü sağ eline takardı."

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

3748 حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِيٍّ ، حَدَّثَنِي أَبِي ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ أَبِي رَوَّادٍ ، عَنْ نَافِعٍ ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ ، أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يَتَخَتَّمُ فِي يَسَارِهِ ، وَكَانَ فَصُّهُ فِي بَاطِنِ كَفِّهِ قَالَ أَبُو دَاوُدَ : قَالَ ابْنُ إِسْحَاقَ ، وَأُسَامَةُ يَعْنِي ابْنَ زَيْدٍ ، عَنْ نَافِعٍ ، بِإِسْنَادِهِ فِي يَمِينِهِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

He who believes in Allah and the Last Day should honour his guest provisions for the road are what will serve for a day and night: hospitality extends for three days; what goes after that is sadaqah(charity): and it is not allowable that a guest should stay till he makes himself an encumbrance.

Abu Dawud said: Malik was asked about the saying of the Prophet: Provisions for the road what will serve for a day a night. He said: He should honor him, present him some gift, and protect him for a day and night, and hospitality for three days.

(4227) İbn Ömer (r.a)'den rivayet edildiğine göre:

Rasûluîlah (s.a) yüzüğü sol eline takardı. Yüzüğünün kaşını da avucunun içine alırdı.
Ebû Davûd der ki:

İbn İshak ve Üsâme yani İbn Zeyd - Nâfî'den (Onun isnadı ile) (Rasûlullah'm

İM

yüzüğünü) sağ eline (taktığını) rivayet ettiler.

MI

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

3749 حَدَّثَنَا هَنَّادٌ ، عَنْ عَبْدَةَ ، عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ ، عَنْ نَافِعٍ ، أَنَّ ابْنَ عُمَرَ ، كَانَ يَلْبَسُ خَاتَمَهُ فِي يَدِهِ الْيُسْرَى

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Prophet (ﷺ) said: Hospitality extend for three days, and what goes beyond that is sadaqah (charity).

(4228) Nafı'den rivayet edildi ki İbn Ömer (r.a) Yüzüğünü sol eline takardı.



: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

3750 حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ ، حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ بُكَيْرٍ ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ ، قَالَ : رَأَيْتُ عَلَى الصَّلْتِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نَوْفَلِ بْنِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ خَاتَمًا فِي خِنْصَرِهِ الْيُمْنَى ، فَقُلْتُ : مَا هَذَا ؟ قَالَ : رَأَيْتُ ابْنَ عَبَّاسٍ يَلْبَسُ خَاتَمَهُ هَكَذَا ، وَجَعَلَ فَصَّهُ عَلَى ظَهْرِهَا ، قَالَ : وَلَا يَخَالُ ابْنَ عَبَّاسٍ إِلَّا قَدْ كَانَ يَذْكُرُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يَلْبَسُ خَاتَمَهُ كَذَلِكَ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Prophet (ﷺ) said: It is a duty of every Muslim (to provide hospitality) to a guest for a night. If anyone comes in the morning to his house, it is a debt due to him. If he wishes, he may fulfil it, and if he wishes he may leave it.

(4229) Muhammed b. İshak şöyle demiştir:



Salt b. Abdullah b. Nevfel b. Abdilmuttalib'in sağ elinin küçük parmağında bir yüzük

gördüm ve:

Bu da ne?! dedim.

"îbn Abbas'ı yüzüğünü böyle takarken gördüm" dedi ve yüzüğün taşını elinin üst
tarafına denk getirdi.

(Muhammed b. İshak devamla şöyle) dedi. "Salt: îbn Abbas'm Rasû-lullah'ın

1401

yüzüğünü böyle takındığını söylediğini zannediyor.
Açıklama

Hadîslerin tercemesine başlamadan önce de işaret ettiğimiz gibi bu babda varid olan
hadîslerin bir kısmı Rasûluîlah (s.a)'in yüzüğünü sağ eline, bir kısmı da sol eline taktı-
ğına delâlet etmektedir. Bu konuda sâhâbîler tarafından nakledilen başka haberler de
vardır. Bu haberlerden birkaçını daha aktarmak istiyorum.
Enes b. Malik demiştir ki:

Rasûluîlah (s. a) eline Habeşi kaşı, olan gümüş bir yüzük taktı. Kaşını avucunun içine
HU

denk getirdi." Abdullah b. Cafer şöyle demiştir : "Rasûluîlah (s. a) yüzüğünü sağ

1421

eline takardı" Enes b. Malik (r.a); demiştir ki:

Rasûluîlah (s. a) yüzüğü şunda idi". Enes, bunu söylerken sol elinin küçük parmağını
1431

işaret etti.

Cafer b. Muhammed babasından şöyle dediğini rivayet etmiştir: Hasen ve Hüseyin

[441

yüzüklerini sol ellerine takarlardı. Alimler biribirine muhalif görünen bu
hadislerin arasını telifte değişik şeyler söylemişlerdir.

Bazı alimler her iki tarafın da eşit olduğuna meyletmişler, yani sağa da sola da
takmanın caiz olduğunu ve birini öbürüne tercihe delil bulunmadığını söylemişlerdir.
Ebu Davud'un baba verdiği isim ve bu bab'm altına biribirine muhalif hadisleri alması,
onun da bu görüşte olduğuna delâlet eder.

Bazıları da Peygamber (s.a)'in yüzüğü önceleri sağ eline taktığını, ama bilâhare bu
adetini değiştirip sol eline takmaya başladığını söylerler.Bu görüş sahipleri, Ebû Şeyh
ve İbn Adiyy'in, îbn Ömer'den rivayet ettikleri "Rasûluîlah (s. a) yüzüğü sağ eline
taktı, sonra onu sol eline değiştirdi, "mânâsmdaki habere istinad ederler.
Hafız ,"Eğer bu sahih ise ortada niza kalmaz, ama onun senedi zayıftır" der. Nevevî'de
ulemanın yüzüğü sağa veya sola takmanın cevazında müttefik olduklarım fakat,
hangisinin daha efdal olduğunda ihtilâf ettiklerine işaret ettikten sonra, İmam Malik'in
sol ele takmayı müstehap, sağa takmayı ise mekruh gördüğünü kendi mezheplerin de
(şafiîler'de) ise sağ elin daha efdâl olduğunu söyler.

Bu konu ile ilgili olarak Fethü'l Vedûd'ta şöyle denilmektedir; "Rasûluîlah (s.a)'in
yüzüğünü hem sağ hem de sol eline taktığı gerçektir. Bazı âlimler her iki ele de
takmanın caîz, zinet olduğu için, sağ ele takmanın ise daha efdal olduğunu söylerler.
Çünkü zineti sağ ele takmak daha evlâdır. Başka alimler ise Peygamber (s.a)'in
önceleri yüzüğünü sağ eline taktığı halde sonraları bunu değiştirip sol eline takdığmı
bildiren bazı zayıf rivayetlere dayanarak, sağ ele takmanın nesh edildiğini söylerler.



Diğer bazı alimler ise, her ikisini de caiz görmekle birlikte, sola takmayı tercih
ederler"

Hanefî alimleri ise Rafiziler'den olan ehl-i bid'ate benzeyeceği için sola takmayı uygun
bulmamışlardır. Çünkü kafire benzemek haram olduğu gibi ehl-i bidate benzemek de
haramdır. Zira alimler her ne kadar onlara kafir demenin caiz olup olmayışında ihtilâf
halinde iseler de fasıklığmda icma halindedirler. Fasıklann yaptıklarını yapmak caiz
değildir.

Bütün bu nakillerden anlaşıldığına göre yüzüğü sağ ele de sol elede takmak caizdir.
Ancak hangisinin daha efdal olduğu ihtilaflıdır.

Hanefî ve Şafıîlere göre sağ ele takmak daha efdal, Malikîlere göre ise sola takmak
efdaldir.

Yüzük sol ele takıldığı zaman taharet esnasında parmaktan çıkartılır, çünkü sol elle
taharat edilir.

Yüzüğün hangi parmağa tması gerektiği bundan önceki babın son hadîsinde geçmiştir.
[451



Bazı Hükümler

1. Yüzüğü sağ ele de sol ele de takmak caizdir.

[461

2. Kişi bildiği bir şeyin âksi bir hareketle karşılaşınca, bunun sebebini sormalıdır.
6. Zil Konusunda Varid Olan Hadîsler