بَابُ النَّهْيِ عَنْ أَكْلِ الْجَلَّالَةِ وَأَلْبَانِهَا

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابُ النَّهْيِ عَنْ أَكْلِ الْجَلَّالَةِ وَأَلْبَانِهَا

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

3346 حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ ، حَدَّثَنَا عَبْدَةُ ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ ، عَنِ ابْنِ أَبِي نَجِيحٍ ، عَنْ مُجَاهِدٍ ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ ، قَالَ : نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَنْ أَكْلِ الْجَلَّالَةِ وَأَلْبَانِهَا

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Messenger of Allah (ﷺ) borrowed a young camel, and when the camels of the sadaqah (alms) came to him, he ordered me to pay the man his young camel. I said: I find only an excellent camel in its seventh year. So the Prophet (ﷺ) said: Give it to him, for the best person is he who discharges his debt in the best manner.

(3785) İbn Ömer (r.a)'den rivayet olunmuştur; dedi ki:

Rasûlullah (s. a), pislik yemeyi alışkanlık haline getirmiş olan hayvanin etini) yemeyi

£1191

ve sütlerini (içmeyi) yasakladı.

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

3347 حَدَّثَنَا ابْنُ الْمُثَنَّى ، حَدَّثَنِي أَبُو عَامِرٍ ، حَدَّثَنَا هِشَامٌ ، عَنْ قَتَادَةَ ، عَنْ عِكْرِمَةَ ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ : أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ نَهَى عَنْ لَبَنِ الْجَلَّالَةِ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Prophet (ﷺ) owed me a debt and gave me something extra when he paid it.

(3786) İbn Abbas (r.a)'dan rivayet olunduğuna göre;

Peygamber (s. a), pislik yemeyi alışkanlık haline getirmiş olan hayvanın sütünü



im

(içmeyi) yasaklamıştır.



: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

3348 حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ أَبِي سُرَيْجٍ ، أَخْبَرَنِي عَبْدُ اللَّهِ بْنُ جَهْمٍ ، حَدَّثَنَا عُمْرُو بْنُ أَبِي قَيْسٍ ، عَنْ أَيُّوبَ السَّخْتِيَانِيِّ ، عَنْ نَافِعٍ ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ ، قَالَ : نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَنِ الجَلَّالَةِ فِي الْإِبِلِ : أَنْ يُرْكَبَ عَلَيْهَا ، أَوْ يُشْرَبَ مِنْ أَلْبَانِهَا

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

The Messenger of Allah (ﷺ) as saying: Gold for gold is interest unless both hand over on the spot ; wheat for wheat is interest unless both hand over on the spot ; dates for dates is interest unless both hand over on the spot ; barley for barley is interest unless both hand over on the spot.

(3787) İbn Ömer (r.a)'den rivayet olunmuştur; dedi ki: Rasûlullah (s.a) pislik yemeyi
alışkanlık haline getirmiş olan develere binmeyi ve sütlerinden içmeyi yasaklamıştır.

[İH]
Açıklama

Bu mevzuda Hattâbî şöyle diyor:

"Celiâle, pislik yiyen deve demektir. Böyle bir alışkanlığı olan devenin etini yemek ya
da sütünü içmek tenzihen mekruhtur.

Çünkü bu gibi hayvanlarm'yemiş oldukları pisliklerin kokuları bu hayvanların etlerine
siner.

Ancak bu durum yedikleri yemlerin ekserisini pislik teşkil eden hayvanlar için söz
konusudur.

Gıdalarının ekserisini temiz yemlerin teşkil ettiği hayvanların etleri ya da sütleri bu
hükme dahil değildir. Böyle ekseriyetle temiz yemlerle beslenen veya temiz otlarda
yayılan hayvanların ara sıra pislik yemeleri onları celiâle sınıfına sokmaz. Bahçelerde
otlarken ara sıra pislik yiyen tavuk, kaz, ördek, koyun, keçi vs. hayvanlar gibi, bunlar
da cellâleden sayılmazlar.

Celiâle sınıfına giren hayvanların etlerinin ve sütlerinin yenilip yenilemeyeceği
konusunda âlimler ihtilâf etmişlerdir.

İmam Ebû Hanife (r.a) ile taraftarlarına, İmam Şafiî ve Ahmed b. Han-bel'in
görüşlerine göre; bu gibi hayvanlar hapsedilip günlerce temiz gıda ile beslenmedikçe
etleri yenilemez ve sütleri içilemez. Ancak günlerce hapsedilip temiz yemlerle
besledikten sonra üzerlerine sinen pisliklerden temizlenmeleri neticesinde etlerini
yemede ve sütlerini içmede bir sakınca kalmaz. Nitekim bir hadis-i şerifte; "Sığır kırk
gün yemle beslendikten sonra eti yenebilir" buyurulmuştur. Abdullah b, Ömer, pislik
yemeye alışmış bir tavuğun etinin yenebilmesi için üç gün hapsedilip temiz yemlerle
beslenmesi gerektiğini söylerdi.

İshak b. Râhûyeh ise, cellâlenin etinin yıkandıktan sonra yenebileceğini söylerdi.
Hasan-İ Basrî ise cellâlenin etini yemekte hiçbir sakınca görmezdi. İmam Mâlik de bu
görüşte idi."

İbn Reslân, Şerhü's-Sünen isimli eserinde şöyle diyor:

"Aslında celiâle sayılan hayvanların etlerinin ve sütlerinin temiz sayıla-bilmesi için
kesilmelerinden önce ne kadar hapsedilmeleri gerektiğine dair belirli bir süre yoktur.
Bazıları deve ve sığır cinsinden olan cellâlelerin kırk gün, tavuk cinsinden olan
cellâlelerin de üç gün hapsedilmeleri gerektiğini söylemişlerdir."
Bu mevzuda merhum Ömer Nasuhi Bilmen şöyle diyor:

"Temiz olmayan şeyleri yemiş olan tavuk, koyun, sığır, deve gibi hayvanların etleri bir
müddet hapis edilmeksizin hemen kesildikleri takdirde mekruhtur. Çünkü bu halde
etleri fena bir kokudan hali olmaz. Hapis müddeti tavuklar için üç, sığırlar ile develer
için de on gündür.

Hayvanların terleri ile salyaları hüküm itibariyle artıkları gibi olduğundan, pislik
yemekten çekinmeyen koyun, keçi, deve gibi temiz hayvanların artıklarını kullanmak



mekruh olduğu gibi; böylesi hayvanların üzerine binmek de mekruhtur. İmam Azam'a

£1221

göre atlar ile eşek ve katırların terleri de temizdir."
25. At Eti Yemenin Hükmü