بَابُ إِجَابَةِ الدَّعْوَةِ إِذَا حَضَرَهَا مَكْرُوهٌ

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

بَابُ إِجَابَةِ الدَّعْوَةِ إِذَا حَضَرَهَا مَكْرُوهٌ

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

: : هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،   

3317 حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ ، أَخْبَرَنَا حَمَّادٌ ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُمْهَانَ ، عَنْ سَفِينَةَ أَبِي عَبْدِ الرَّحْمَنِ : أَنَّ رَجُلًا ، أَضَافَ عَلِيَّ بْنَ أَبِي طَالِبٍ فَصَنَعَ لَهُ طَعَامًا فَقَالَتْ : فَاطِمَةُ لَوْ دَعَوْنَا رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَأَكَلَ مَعَنَا فَدَعُوهُ فَجَاءَ فَوَضَعَ يَدَهُ عَلَى عِضَادَتَيِ الْبَابِ فَرَأَى الْقِرَامَ قَدْ ضُرِبَ بِهِ فِي نَاحِيَةِ الْبَيْتِ فَرَجَعَ فَقَالَتْ فَاطِمَةُ : لِعَلِيٍّ الْحَقْهُ فَانْظُرْ مَا رَجَعَهُ فَتَبِعْتُهُ فَقُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا رَدَّكَ فَقَالَ : إِنَّهُ لَيْسَ لِي أَوْ لِنَبِيٍّ أَنْ يَدْخُلَ بَيْتًا مُزَوَّقًا

: هذه القراءةُ حاسوبية، وما زالت قيدُ الضبطِ والتطوير،  

I said: Messenger of Allah, to make my repentance complete I should divest myself of my property as sadaqah (alms) for Allah and His Apostle. The Messenger of Allah (ﷺ) said: Retain some of your property, for that will be better for you. So he said: I shall retain the portion I have at Khaybar.

(3755) Sefine Ebû Abdurrahman'dan rivayet olunduğuna göre;

Bir adam Ali b. Ebî Tâlib'i misafir etmiş ve ona bir yemek hazırlamış. (Orada hazır



bulunan) Fatıma (r. anha) da: "Keşke, Rasûlul-lah (s.a)'ı çağırsaydık. (Gelir) bizimle
beraber (bu yemekten) o da yerdi" demiş. Bunun üzerine Hz. Peygamberi de (o
ziyafete) çağırmışlar. Hz. Peygamber de (oraya) gelmiş. Elini kapının (iki tarafındaki)
söveleri-ne koyunca, evin bir köşesine yerleştirilmiş olan yünden yapılmış renkli
nakışlarla süslü ve üzerinde rakamlar bulunan ince bir kumaş görüp hemen geri
dönerek gitmiş. Hz. Fâtıma da Hz. Ali'ye:

Git, ona yetiş bak (bakalım) onun geri dönmesine sebep neymiş? demiş, Hz. Ali de
onun peşinden gitmiş. (Hz. Ali Hz. Peygarn-ber'e kavuşunca aralarında geçen
konuşmayı şöyle anlatmış. Ben Hz. Peygamber'e):

Ey Allah'ın Rasûlü, seni geri çeviren sebep nedir? diye sordum. "Benim için yahut da

[501

herhangi bir peygamber için nakışlarla süslü bir eve girmek yoktur" buyurdu.
Açıklama

Hadisin baş kısmında bulunan cümlesinin zahirine göre, bir adam Hz. Ali'yi evine
davet ederek ona yemek ikram etmiş. Fakat Sünen-i Ebû Davud'un bazı nüshalarında
bu cümle, şeklinde rivayet edilmiştir. Bu rivayete göre Hz. Ali o adamın evine misafir
olmamış, o adam bir yemek hazırlayıp Hz. Ali'nin evine göndermiş. Tıybî bu rivayetin
daha doğru olduğunu görüşündedir. Nitekim o yemekte Hz. Fâtıma'nm da bulunması
bu görüşü te'ykl etmektedir.

el-Mirkât'ta belirtildiği gibi, bu hadis, bir münkerin yani gayrı meşru durumun
bulunduğu davete icabet edilmeyeceğine delâlet eder.

Hafız da Feth'de, "Bir evde bir münkerin yani gayrı meşru durumun bulunmasının o
eve girilmesine dinen bir engel teşkil ettiği bu hadisten anlaşılır" demiştir.
İbn Battal da bu konuda şöyle der: "Allah ve Rasûlünün yasakladığı bir davete icabet
etmek caiz değildir. Hadis bunu ifade eder. Çünkü böyle bir davete icabet etmek böyle
bir duruma rıza göstermek anlamım taşır." İbn Battal daha sonra mesele ile ilgili
mütekaddim, yani ilk âlimlerin mezheplerini açıklar ki, bunun özeti şudur: Davet
edilen kişi davet edildiği yerdeki haram durumu giderirse oraya gitmesinde bir sakınca
yoktur. Şayet gidermeye gücü yetmezse geri döner.
Hanefî mezhebine mensup, el-Hidâye sahibi de şöyle demektedir:
"Bir kimse davet edildiği yere gittikten sonra orada münker, yani Allah ve Rasûlünün
yasakladığı bir durum meydana gelirse davet edilen zat, örnek edinilecek bir önder ise
ve duruma müdahale edip gidermeye gücü yetmezse orayı derhal terketmelidir. Çünkü
öyle bir mecliste dine leke sürülmüş olur ve bir günah kapısı açılmış olur. Şayet davet
edilen kişi örnek ve önder durumda değilse, oturmuş iken artık yemeği yiyip öyle
çıkmalıdır. Fakat davet edilen bir kimse henüz davet edildiği yere girmemiş iken orada
münker bir durumun olduğunu sezerse, örnek olsun veya olmasın geri dönme-
[51]

lidir."



9. Bir Kimseyi İki Kişi Birden Davet Edince Hangisi İcabete Daha Müstahaktır?